Karakaş’ın açıklamasına göre, işverenler maaşın yalnızca bir kısmını resmi olarak bildirerek hem daha az vergi ödüyor hem de SGK priminden kaçıyor. Ancak bu durum, çalışanların maaşlarının eksik yatmasına ve sosyal haklarının ciddi şekilde zarar görmesine yol açıyor.

Karakaş şunları vurguladı:
“Eksik bildirilen maaşlar nedeniyle emeklilik maaşları, işsizlik ödeneği, rapor parası, kıdem ve ihbar tazminatları gibi tüm haklar da düşük hesaplanıyor. Çalışanların bu duruma karşı dikkatli olması gerekiyor.”

Yaşanan mağduriyetler mahkemelere taşınırken, Yargıtay’dan önemli bir karar çıktı. Buna göre, işçinin imzasını taşıyan ücret bordrosunda yazan fazla mesai saatleri bağlayıcı kabul ediliyor. Eğer işçi bordroda görünenden daha fazla çalıştığını iddia ediyorsa, bunu yalnızca yazılı belgelerle kanıtlamak zorunda. Aksi durumda, bordroda yer alan süreler geçerli sayılıyor.
Ayrıca, bordroda ödenmiş gibi gösterilen fazla mesai ücretleri, işçiye yapılacak hesaplamadan düşülüyor.

Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını resmi belgeler, işyeri kayıtları ve giriş-çıkış saatlerini gösteren dökümanlarla ispatlamak zorunda. Bordroda sahtecilik yapılması durumunda ise hesaplamaların yanlış olduğu, gerçek maaş üzerinden yeni hesaplamaların yapılması gerektiği belirtiliyor.

Karakaş, “Bordro hilesi sadece fazla mesai ödemelerinde değil; hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil ücretleri ve ek ödemelerde de çalışanı zarara uğratıyor. Bu nedenle gerçek ücretin tespit edilmesi ve tüm hakların buna göre hesaplanması şarttır” diyerek çalışanlara uyarıda bulundu.
HABER MERKEZİ