Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın bulunması için arama çalışmaları sürerken, köy halkının suskunluğu dikkatleri çekiyor. Günlerdir kayıp olan Narin’in akıbeti hala bilinmiyor; 13 gündür süren arama çalışmalarına rağmen umutlu bir haber alınamadı. Türkiye’nin dört bir yanından insanlar, küçük Narin’in sağ salim bulunması için dualar ederken, gazeteci Ece Üner, köydeki suskunluğun altında yatan derin anlamlara dikkat çekti.
Narin Güran’ın kaybolması üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, aile bireyleri çapraz sorguya alındı. Anne, baba ve ağabey, ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Arama çalışmaları, sadece köyde değil, bölgedeki diğer yerleşim alanlarında da hız kesmeden devam ediyor. Yetkililer, kaybolma anında köyde bulunan yaklaşık 150 aracın sorgulandığını, mahalledeki evlerde ve köye giriş yapan araçlarda aramalar yapıldığını belirtti. 11. gün itibarıyla, toplamda 12 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesine başvuruldu, 32 bin 952 kişi kontrol edildi ve 7 iz takip köpeği kullanılarak 11 bin dönümden fazla alan tarandı.
Köydeki araştırmalar sırasında, Narin’in amcası S.G.’nin, telefonundaki mesajları ve aramaları özel bir uygulama kullanarak sildiği tespit edildi. Ayrıca, amcanın aracının koltuğunda bulunan DNA örneği, Narin Güran’ın kıyafetleri ve battaniyesinden alınan DNA ile eşleşti. Bu gelişmelerin ardından amca S.G., gözaltına alındı ve soruşturmanın seyri değişti.
Gazeteci Ece Üner, Narin’in kaybolması sonrasında köy halkının, özellikle de kadınların suskun olmasına dikkat çekti. Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın programına katılan Üner, köydeki sessizliğin altındaki gerçeklere vurgu yaptı. Üner, “Bir köy susuyor. Bütün akrabalar susuyor, anne susuyor. Aslında sustukları ile çok şey anlatıyor. Bakışıyla, vücut diliyle… Birçok kadın, ekonomik özgürlüğü olmadığı için, ailenin direği tırnak içinde baba olduğu için, aile içi ensest dahi olsa, babalar, amcalar, ağabeyler korkunç şeyler yapıyor olsa dahi susmak zorunda olduğunu hissediyor,” diyerek, kadınların yaşadığı baskılara dikkat çekti.
Ece Üner, özellikle kadınların suskunluğunun toplumsal bir soruna işaret ettiğini belirtti ve bu suskunluğun arkasında yatan baskı ve korkuların, çözülmesi gereken derin yaralar olduğunu dile getirdi. Üner, “Bazı durumlar yaşadım; baba kızını taciz etmiş ama anne kıza düşman. Kızından vazgeçiyor, o kız kendi yolunu buluyor. Herkes susuyor. Burada kadının önemi çıkıyor,” sözleriyle köydeki durumun vahametini gözler önüne serdi. Üner’in bu açıklamaları, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve aile içi dinamikler konusunda yeniden bir tartışma başlattı.
Kayıp Narin Güran’ın köyünde yaşanan bu sessizlik, hem yetkililer hem de kamuoyu tarafından merakla izleniyor. Narin’in kayboluşuyla ilgili köy halkının ve aile bireylerinin sessiz kalmasının, olayın çözülmesini zorlaştırdığı ifade ediliyor. Uzmanlar, sessizliğin arkasında olası aile içi sırların ve toplumsal baskıların yattığını belirtirken, arama çalışmalarının tüm detaylarıyla sürdürüldüğünü bildiriyor.
Diyarbakır’daki arama çalışmaları, 8 yaşındaki Narin’in bulunması için her gün daha da yoğunlaşıyor. Tüm Türkiye’nin umutla beklediği güzel haber için gözler Diyarbakır’da. Soruşturmanın seyrinin, köydeki suskunluğun ve toplumsal baskıların çözülebilmesiyle birlikte netlik kazanması bekleniyor. Ece Üner’in de belirttiği gibi, suskunluk bazen kelimelerin anlatamadığı çok şeyi ifade eder; ve Narin’in kayboluşunun arkasındaki gerçeklerin bir an önce ortaya çıkması, toplumun adalet beklentisinin karşılanması açısından büyük önem taşıyor.
Narin Güran’ın sağ salim bulunması ve olayın aydınlatılması için sürdürülen çabalar, kamuoyunun dikkatle izlediği bir konu olmaya devam ediyor. Soruşturmanın titizlikle yürütülmesi ve yetkililerin her detayı göz önünde bulundurarak çalışmaları, küçük Narin’in güvenliğine dair umutları diri tutuyor. Kayıp kız çocuğunun ailesi ve köy halkı, her geçen gün artan endişeyle beklerken, Türkiye’nin dört bir yanındaki insanlar da dualarıyla bu arama çalışmalarına destek veriyor. Havva ERTÜRK
Kaynak: Mynet