Geçtiğimiz hafta İstanbul Ümraniye’de polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden Yunus Emre Geçti’nin karanlık geçmişi ve suç dosyaları gün yüzüne çıkıyor. Henüz 19 yaşında olan Geçti, onlarca suça karışmasına rağmen, aldığı cezalarda uygulanan indirimler ve çeşitli gerekçelerle sokaklarda serbestçe dolaşıyordu. İstanbul Ümraniye’de yaşanan bu acı olay, adalet sistemindeki aksaklıkları bir kez daha gözler önüne serdi.

26 Suç Kaydı ve “Saygı” İndirimi Skandalı

Sabah Gazetesi’nden Arzu Kaya’nın haberine göre, Yunus Emre Geçti’nin adliyeye yansıyan tam 26 suç kaydı bulunuyor. Daha önce yargılandığı bir davada “saygı” indirimi alarak, cezasının 11 yıldan 3 yıla indirildiği ortaya çıktı. Bu durum, kamuoyunda büyük bir infiale yol açarken, cinayet anında cezası hafifletilerek serbest bırakılmış olmasının, Şeyda Yılmaz’ın hayatına mal olduğu belirtiliyor.

Ceza indirimlerinden ve cezai sorumluluk yaş sınırından faydalanan Geçti, işlediği suçların 6’sında 18 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle “suça sürüklenen çocuk” sıfatıyla yargılanmış. Bu durum, Geçti’nin cezasızlık algısına kapılmasına ve sürekli suç işlemesine yol açtı.

Yunus Emre Geçti’nin karıştığı suçlar arasında gasp, adam yaralama, trafik magandalığı ve adam öldürmeye teşebbüs gibi ağır suçlar yer alıyor. Habere göre, Geçti’nin arkadaşına silahla ateş ettiğini ve bu anları videoya kaydederek gönderdiğini, ardından arkadaşını bıçakladığını ifade eden tanıklar var. Trafikteki bir vatandaşa da rastgele ateş açan Geçti, bir başka olayda ise arkadaşını ormana götürerek gasp etmiş. Bütün bu eylemler, onun ne kadar tehlikeli ve acımasız olduğunu gösteriyor.

Savcılık kayıtlarına göre, işlediği suçların çoğunda serbest bırakılması ya da ceza indirimi uygulanması, suç makinesi Geçti’nin adeta suç işlemeye teşvik edilmesi anlamına geliyor. Bu olay, Türkiye’deki adalet sistemindeki aksaklıkların ve ceza indirimi uygulamalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği tartışmasını da gündeme getirdi.

Polis Şehidi Şeyda Yılmaz: Görevde Şehit Oldu

Geçtiğimiz hafta yaşanan olayda, 27 yaşındaki polis memuru Şeyda Yılmaz, Yunus Emre Geçti tarafından açılan ateş sonucu şehit olmuştu. Genç yaşta hayatını kaybeden Yılmaz’ın ardından gözaltına alınan Geçti, daha önce işlediği suçlardan ceza indirimi almış olması ve birçok olayda cezasız kalmış olması nedeniyle eleştirilerin odağında. Özellikle suç işleme potansiyeli yüksek olan kişilerin adli kontrol altında tutulmaması, polis memuru Şeyda Yılmaz’ın hayatına mal oldu.

Sosyal medya ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu olay, suçlulara uygulanan ceza indirimlerinin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ve adalet sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini gündeme getirdi.

Adalet Sistemine Güvensizlik Artıyor

Yunus Emre Geçti’nin onlarca suç kaydına rağmen serbest bırakılması ve Şeyda Yılmaz’ın bu sebepten ötürü hayatını kaybetmesi, adalet sistemine olan güveni ciddi şekilde zedeledi. Vatandaşlar, suçlulara uygulanan ceza indirimlerinin suçu önlemediğini ve aksine suç işleme eğiliminde olan kişileri cesaretlendirdiğini düşünüyor. Bu olay, yasaların yeniden gözden geçirilmesi ve caydırıcılığın artırılması gerektiğine dair çağrıları artırdı.

Aile ve Toplum İçin Büyük Bir Kayıp

Polis memuru Şeyda Yılmaz’ın ailesi, bu acı olayın ardından adalet arayışına başladı. Aile, Şeyda Yılmaz’ın hayatını kaybetmesine neden olan kişilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyor. Türkiye genelinde de bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına toplumsal bir farkındalık ve adalet sistemi üzerinde reform talepleri yükseliyor.

Şeyda Yılmaz’ın şehit edilmesi, sadece ailesi için değil, tüm toplum için büyük bir kayıp. Türkiye’de kadın cinayetleri ve polis şehitleri konusunda artan duyarlılık, adalet sistemindeki cezai uygulamaların da sıkılaştırılması gerektiğini bir kez daha gösteriyor.

Adalet İçin Reform Zamanı

Sonuç olarak, Yunus Emre Geçti gibi suç makinesi kişilerin saygı indirimi ya da yaş kriterinden faydalanarak cezasız kalması, Türkiye’de adalet sistemi reformu için bir alarm niteliği taşıyor. Suçluların cezasız kalmasının önlenmesi ve adaletin sağlanması için yasal düzenlemelerin yeniden ele alınması ve caydırıcı cezaların uygulanması gerektiği açık bir şekilde ortaya konuluyor.

Şeyda Yılmaz’ın hayatına mal olan bu acı olay, suçlulara yönelik ceza indirimi politikalarının sorgulanmasına ve adalet sisteminde köklü reformların yapılması için daha fazla ses yükseltilmesine neden oldu. Aileler ve toplum, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için adaletin en kısa sürede sağlanmasını talep ediyor.

Havva ERTÜRK

Kaynak:Onedio