Geçtiğimiz yıllarda bazı mekanlarda “yarım saatte bir sipariş zorunluluğu” gibi uygulamalar gündeme gelmişti. Ancak şimdi, bu yaklaşım daha da genişleyerek, masa başına belirli bir ücret alınan bir model halini aldı. Bazı kafelerde, çay ya da kahve siparişi vermeyen müşterilere, sadece oturdukları süreye göre 20 TL ile 50 TL arasında değişen ekstra ücretler yansıtılıyor. Özellikle lüks kafelerde, masaya konan uyarılarla bu durum müşterilere bildirilirken, geniş masalar için belirli bir sipariş alt limiti de uygulanıyor. Örneğin, 220 TL altı sipariş verenlerin masa kullanmalarına izin verilmiyor.
Taksim gibi yoğun bölgelerde de benzer uygulamalar dikkat çekiyor. Birçok kafe, sipariş almadan masada oturan müşteriler için yarım saatte bir ücret almaya başladı. Bu durumu, adeta bir taksimetre gibi çalışan yeni bir sistem olarak tanımlamak mümkün. Özellikle kahve fiyatlarının 100 TL’ye kadar çıktığı yerlerde, bu uygulamanın işletmelerin artan maliyetlerini dengelemek adına geliştirilen bir çözüm olduğu ifade ediliyor.
“Maliyetler Artınca Bu Yöntem Kaçınılmaz Oldu”
İşletmeciler, bu yeni uygulamayı artan kira, enerji ve hammadde fiyatlarının bir sonucu olarak savunuyor. İzmir’deki bir kafe işletmecisi, “Kiralar, enerji maliyetleri ve hammaddenin fiyatları o kadar arttı ki, bir çayla saatlerce masa işgal eden müşteri sayısını dengelemek için artık bu tür ücretlere başvurmak zorunda kaldık” dedi.
Öğrenciler Tepkili
Ancak, uygulamanın en çok tepki çeken kesimi üniversite öğrencileri oldu. Öğrenciler, düşük bütçelerle hem sosyalleşmek hem de ders çalışmak için kafeleri tercih ederken, yeni ücretlendirme politikaları bu alışkanlıkları ciddi şekilde zorlaştırıyor. Birçok öğrenci, kafelerde geçirdikleri zamanın artık ekstra ücretlerle daha pahalı hale geldiğini belirterek, bu uygulamanın kendileri için büyük bir ekonomik yük oluşturduğunu ifade etti.
Kaynak : Birgün. net
Şefiye YILDIRIM