Türk edebiyatında kadınlar, edebi eserlerde hem yazar hem de karakter olarak yer almışlardır. Özellikle Tanzimat dönemiyle birlikte kadınların toplumsal hayatta daha aktif bir rol üstlenmesi, edebiyatta da kendine yer bulmasına neden olmuştur.
Türk edebiyatında kadınların yer aldığı ilk eserler, mesnevi, divan edebiyatı ve halk edebiyatı gibi eski Türk edebiyatı türlerinde görülmüştür. Ancak, Tanzimat dönemiyle birlikte kadın yazarlar ve kadın karakterler, roman ve hikaye gibi yeni edebi türlerde de kendilerine yer bulmuşlardır.
Tanzimat dönemi yazarlarından Şemsettin Sami, Namık Kemal ve Recaizade Mahmud Ekrem gibi yazarlar, kadınların toplumsal hayatta eşit haklara sahip olması gerektiğini savunmuşlar ve eserlerinde bu fikirleri işlemişlerdir. Ayrıca, bu dönemde Fatma Aliye Hanım, Emine Semiye Hanım, Halide Edip Adıvar gibi kadın yazarlar da eserlerinde kadınların toplumsal hayattaki yerine ve kadın haklarına dikkat çekmişlerdir.
Cumhuriyet dönemiyle birlikte, kadınların toplumsal hayatta daha aktif bir rol üstlenmesi edebiyatta da kendini göstermiştir. Halide Edip Adıvar, Adalet Ağaoğlu, Sevgi Soysal gibi kadın yazarlar, eserlerinde kadınların toplumsal hayatta karşılaştıkları sorunları işlemişlerdir. Ayrıca, eserlerinde kadınların kendi kimliklerini keşfetmelerine ve özgürleşmelerine de yer vermişlerdir.
Sonuç olarak, Türk edebiyatında kadınların yer aldığı eserler, kadınların toplumsal hayatta karşılaştıkları sorunlara ve özgürleşme çabalarına dikkat çekmiştir. Ayrıca, kadın yazarların varlığı da edebiyatın çeşitliliğine ve zenginliğine katkı sağlamıştır.