Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olan ve Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA-II) kapsamında desteklenen “Nitrat Eylem Planları İçin İzleme ve Raporlama Metodolojisinin Oluşturularak Suların Tarımsal Kirliliğe Karşı Korunması Projesi” Tarla Günü ve Toplantısı Menemen ilçesinde gerçekleşti.İZMİR (İGFA) – İzmir’de çiftçilere nitrat kirliliğinin tarıma ve çevreye etkileri anlatıldı.
Proje ile sularda tarımsal kaynaklı kirliliğin önlenmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı’nın teknik kapasitesini artırarak ve çiftçilerin bilinçlendirilmesine katkıda bulunacak eğitimlerle, eylem planlarının uygulanabilirliğinin yaygınlaştırılması ve İyi Tarım Uygulamaları Kodundaki Çevre Dostu Tarımsal Uygulamaları içeren eylem planlarının izleme ve raporlama metodolojisinin oluşturulması ve Nitrat Bilgi Sistemine entegre edilmesi amaçlandı.
Menemen’de İzmirli çiftçilerin katılımıyla gerçekleştirilen ve proje uygulamalarının da gösterildiği tarla gününün açılışında konuşan İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Özen tarımın sadece ülkemiz için değil dünya için gelecek demek olduğunu belirterek tarımın ayakta kalması, büyümesi ve geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Tarımın sağlıklı bir şekilde yapılmasının insan sağlığı ve sürdürülebilir tarım için önemine değinen Müdür Özen, “Tarımın geleceği için iki şeyin varlığı ve sağlığı çok önemli. Bunlar toprak ve su. Bugün burada yapmaya çalıştığımız projemiz ve çalışmamız aslında İl Müdürlüklerimizin 2018 yılından beri izlemeye çalıştığı yeraltı ve yerüstü sularındaki nitrat kirliliğini ve farklı kirlilikleri izleme çalışmasına dahil bir metodoloji oluşturmaktır. Bugün üzerinde bulunduğumuz Menemen ilçemizdeki bu parselde farklı uygulamalar yaparak bu kirliliği minimize edebilecek bir çalışmayı sizlerle paylaşacağız” dedi.
Tarımsal Çevre ve Doğal Kaynakları Koruma Daire Başkanı Saliha Akbaş ise; tarımda su ve gübre kullanımının önemine ve gerekliliğine değinerek, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çok büyük önem ve hassasiyet gösterdiğini ve çalışmalar yürüttüğünü belirterek, “Türkiye’de 25 nehir havzasında nitrata hassas bölgeleri belirlemekteyiz. Yaklaşık 5000 ayrı noktada izleme yapmaktayız. Ülkemizin yaklaşık yüzde 30’unu nitrata hassas bölge olarak belirledik. Bu oran Gediz Havzasında %36 olup köylerin ’sında nitrata hassas bölge belirlenmiştir. Bu havzadaki su kaynaklarında ki kirliliğin temel nedeni başta sanayi ve kentsel atıklar olmakla birlikte bölgede yapılan tarımsal ve hayvansal üretimin de bu nitrat kirliliğine belirli bir oranda katkı sağladığı aşikardır” diye konuştu.
Kaynak: igf