Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İSTİKLAL MARŞI’NIN ARKASINDAKİ GİZLİ İSİM I HASAN BASRİ ÇANTAY KİMDİR?

Balıkesir, milli mücadele döneminde öne çıkan şehirlerden bir tanesidir. Kurtuluş Savaşı döneminde büyük destanlar yazan Balıkesir önemli siyasetçiler çıkarmıştır. Hasan Basri Çantay Balıkesir’in yetiştirdiği önemli isimlerdendir.

Balıkesir, milli mücadele döneminde

Hasan Basri Çantay  18 Kasım 1887 yılında Balıkesir’de doğdu. Çantay, Milletvekilliği, öğretmenlik, gazetecilik yaptı. Çantay ayrıca Kur’an müfessiridir.

Kurtuluş Savaşı yıllarında yazılarıyla milli mücadeleye destek veren, ilk TBMM’de Karesi (Balıkesir) milletvekili olarak yer alan Hasan Basri Bey, Mehmet Akif’in yakın arkadaşı idi. Onu milli marş yazmaya ikna etmiş olan kişidir. Türkiye’deki ilk Kuran Meali çalışmalarından birisini gerçekleştirmiştir.

Hayatı

1887’de Balıkesir’de dünyaya geldi. Babası, tüccar ve ulema Çantayoğlu Halil Cenabi Efendi; annesi ise Sincanoğulları ailesinden Kepsutlu Hatice Hanım’dır. 1903 yılında Balıkesir idadisi 4. sınıfındayken babası vefat eden Hasan Basri, annesi ve 3 kız kardeşinin geçimini sağlamak üzere okulunu yarım bırakarak nafia dairesi, tahrirat kaleminde görev alarak memuriyet hayatına atıldı. Mutasarrıf Ömer Ali Bey’in desteği sayesinde memuriyet hayatını sürdürürken babasının dostu Ahmet Naci Efendi’den ders alarak eğitimine devam etme fırsatı buldu. Daha sonra valilik yazı işlerinde görev yaparken öğrenimine devam etti ve bir yandan da edebiyat ve felsefeyle meşgul oldu, makaleler yazıp tercümeler yaptı. Arapça ve Farsça öğrendi, maliye ve iktisat dersleri aldı.

 

Gazeteciliği

Meşrutiyet’in ilk yıllarında Balıkesir’de “Nasihat” ve “Balıkesir” adlı iki gazete çıkardı. 1909 yılında İstanbul’da Sirat-ı Müstakim Dergisi’nin idare merkezinde Mehmet Akif ile tanıştı. 1911’de Balıkesir Gazetesi’ni çıkarmayı matbaanın sahibi Cemil Efendi’ye bıraktı[3]; kendisi gazeteciliğe ” Yıldırım Gazetesi” ve “Karesi” gazetelerini çıkararak devam etti; I. Dünya Savaşı sonlarına doğru “Ses Gazetesi”’ni çıkardı (17 Ekim 1918- 13 Mart 1919). Bu gazetede yayımladığı bağımsız yazılarla Türk Kurtuluş Savaşı’na kalemiyle destek verdi. Mehmet Akif, onun daveti üzerine İstanbul’dan gelerek Zağnos Paşa Camii’ndeki ünlü vaazı verdi.

 

Milletvekilliği

Karesi Milletvekili olarak Millet Meclisi’ne seçildi. Hiçbir gruba girmeyip bağımsız olarak kaldı. 3 yıl Ankara’da Taceddin Dergahı’nda Mehmet Akif ile birlikte yaşadı. Israrları ile Mehmet Akif’i, “İstiklâl Marşı”nı yazmaya ikna etti. Akifname adlı eserinde İstiklal Marşı’nın yazılış öyküsünü “Milli İstiklal Marşı Nasıl Yazıldı? Nasıl Kabul Edildi?” başlığı altında ayrıntılarıyla anlattı.

  1. Meclis Döneminden Sonra

Büyük Millet Meclisi’nin birinci dönemi sonunda tekrar Balıkesir’e dönen Hasan Basri Bey, okullarda edebiyat öğretmenliği ve Çocuk Yuvası Müdürlüğü yaptı. Mahalli gazetelerde yazı yazdı. 1928 senesinde rahatsızlığı sebebiyle emekliye ayrıldı. Ziraat ve ticaretle uğraştı; bir hukuk bürosunda avukatlık yaptı. 1936’da dostu Mehmet Akif’in ölümü üzerine onunla ilgili hatıralarını Balıkesir’de çıkan Türk Dili Gazetesi’nde yayınladı.

 

Türkiye’de yapılan ilk meal çalışmalarından olan “Kur’an-ı Hakim ve Meal-i Kerim” adlı 3 ciltlik eserinin ilk cildini 1952’de, ikinci ve üçüncü ciltleri 1953’te yayımladı. Eser, peşpeşe basılarak 1984 tarihinde 13. baskıya ulaştı. 1993’te başka bir yayınevi tarafından biri 3, diğeri tek cilt olmak üzere iki farklı baskısı daha yapıldı. Eserin gelirini Balıkesir’de kendi adına yaptırılan camiye harcadı.

Ömrünün son yıllarını dinî, ilmî, edebî araştırmalara veren Hasan Basri, şiir ve musiki ile de ilgilenmiş, çeşitli besteler yapmıştır. Şiirlerinde, Basri, Hüzni, Serseri, Aşık Hasan mahlaslarını kullanmıştır.

3 Aralık 1964’te İstanbul’da vefat eden Hasan Basri Çantay, Fatih Camii’nde kılınan namazdan sonra Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi. 1971’de toprağa verildiği yerden çevre yolu geçtiği için mezarının yeri değiştirildi; hayattayken çok sevdiği Mehmet Akif Ersoy ile Babanzade Ahmet Naim Efendi’nin kabri yakınlarına defnedildi. Cumhuriyet”in kurucularına verilen “yeşil-kırmızı şeritli İstiklal Madalyası” sahibidir.

Ölümünden sonra oğlu Mürşit Çantay, babasının Âkif hakkındaki yazılarını “Âkifname” adıyla, şiirlerini ise “Babamın Şiirleri” adıyla kitaplaştırmıştır. Torunu bir dönem modellik yapmış olan Karahan Çantay’dır.

Haber: Burcu DEMİR