Gününüz aydın, yaşamınız sağlıklı, günleriniz huzurlu, ürününüz bereketli, ticaretiniz bol kazançlı, ibadetleriniz makbul, hazırlıklarınız tekmil, eş-dost ve komşularınız uyarlı, saatleriniz ayarlı, kulaklarınız duyarlı, duruşunuz dik, yüreğiniz pek, yolunuzun açık olmasını diliyor ve bu temennilerimin hepimiz için zamanla gerçekleşeceğini düşünüyorum.
Geçmişi hatıralarla anmak, şimdiyi dolu dolu yaşamak ve geleceğe de ümitle bakmak olumlu düşünme ve yaşamanın ön koşuludur. Bunun dışındaki bir yaşam biçimiyle çok kısıtlı ve de çok kısa olan yaşam sürecimizin zehir olması hiçten bile değildir. Bu süreci olumlu veya olumsuzlaştırmak, yaşanılabilir veya çekilmez hale getirmek bizim elimizdedir.
Aydınlık bir gün geçirin anlamında sabahları söylenen ve esenlikler dilenildiğini hissettiren, Türk kültürünün geçmişine dayanan gizemli bir kelimesidir Günaydın. Bizim kuşağın çocukluk yıllarında yerleşim birimlerinde sayılabilecek kadar olan bazı evlerde sadece tek yönlü iletişim kurulabilen ve radyo diye adlandırdığımız araçlar vardı. Ergenlik çağlarımıza doğru insanların merak ve ihtiyaçları doğrultusunda yaygınlaşmaya başladı. Başlangıçta ekonomik gücü yeterli, kültürel yönden de kendini ve ev halkını geliştirmek, ülke ve dünyadan haberdar olmak isteyenlerin edinmeye çalıştığı radyo her evde bulunabilir oldu. Sabah açılış saatlerinde gong sesi ve peşinden söylenen İstiklal Marş’ımızdan sonra “Günaydın sevgili dinleyenler” diye söze başlayan spiker yazımın başında sizinle paylaşmaya çalıştığım cümleleri ifade ederek işitsel yayını başlattığını hatırlayanlarımız pek çoktur. Türk kültürü açısından baktığımızda “Günaydın”, Oğuz boylarının adlarından olan Gün ve Ay kelimelerinin birleştirilip ekle kullanılmasından ya da Gün ve Aydın isimlerinin birleşik olarak kullanılmasıyla oluşturulmuştur diyebilirim.
Kurumsallaşan yerel basın kuruluşu yaklaşık yarım asır insanlarımıza sağlıklı bilgi akışını sağlamaya çalışan Rahmetli Reşit KIPÇAK amcanın çıkarttığı Ekspres yerel basın organındaki köşemi Marmara Bölge Gazetesi’ne taşıyarak haftada bir, önceki yıl ise iki gün duygu ile düşünce ve birikimimi paylaşmaya devam ediyorken bireysel ile tarımsal işlerimin yoğunluğu ve sağlık sorumlarım nedeniyle 13 Haziran 2024 tarihinden bu yana yerel basından uzak kalmıştım ve Balıkesir merkeze geçen Perşembe günü ancak dönebildim. Klavyeye sarılıp Bilgisayarımın karşısına oturdum ve dört aylık bir aradan sonra gücümün yettiği dilimin döndüğü oranda güzide toplumumuzun düşünsel dünyasına ışık tutabilmeyi yeğledim canlarım.
Eskiden olduğu gibi yine haftada bir gün her Perşembe günleri sizlerle birlikte olma arzuma olumlu yaklaşıp, benim için ayırdıkları bu köşedeki ilkyazıma “GÜNAYDIN” diyerek başlıyorum. Gazeteyi yayına hazırlayan tüm emeği geçenlere şükranlarımı sunup sağlık ü sıhhat ve afiyet ve de kolaylıklar dileyerek “Hepimize Günaydın” deyip herkese esenlikler diliyorum. Dağa, taşa, uçan kuşa, denize, göle, gölete, göğe, aya, güneşe, yıldızlara, emekçiye, işçi ile memura, amire, esnafa, sanatkâra, hancıya, yolcuya, hastaya, ustaya, baylara, bayanlara ve uyuyanlara uyandıktan sonra Günaydınlar olsun.
Her yeni güne başlarken çevremize gülücükler dağıtarak Günaydın demeyi birbirimizden esirgemeyelim diye düşünüyorum.
YORUMLAR