Göbek Nasıl Erir?

Prof. Dr. Oytun Erbaş, YouTube’da katıldığı bir programda son dönemde hızla artan sağlık sorunlarına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Erbaş’a göre özellikle kadınlarda yaygınlaşan SIBO hastalığı, karında şişkinlik ve gaz problemlerinin ardındaki temel neden olabilir.

haber gorseli 2025 08 07T174205.035 - Marmara Bölge Gazetesi

Prof. Dr. Oytun Erbaş, toplumda giderek daha fazla insanın yemek yedikten sonra “hamile gibi” şişkinlik yaşadığını, bunun altında yatan en önemli nedenin ise SIBO (Small Intestinal Bacterial Overgrowth) olduğunu belirtti. Türkçesiyle “ince bağırsakta bakteri çoğalması” anlamına gelen bu hastalık, genellikle kabızlık, gaz sıkışması ve geğirme şikayetleriyle kendini gösteriyor.

Erbaş’a göre COVID-19 sonrası dönemde bu hastalığın görülme sıklığı hızla arttı. Özellikle kadınlarda yaygınlaştığını söyleyen Prof. Dr. Erbaş, “İnce bağırsakta gaz oluşmamalı. Normalde gaz kalın bağırsakta olur. Ancak bu hastalıkta gaz ince bağırsakta birikiyor, bu da karında dev bir şişkinlik yaratıyor” dedi.

Antibiyotik Tedavisi ve Diyetle SIBO’yu Yenmek Mümkün

SIBO’nun tedavisinde ilk adımın antibiyotiklerle bağırsaktaki zararlı bakterilerin baskılanması olduğunu vurgulayan Erbaş, ardından kandida tedavisi ve özel bir diyetle hastalığın kontrol altına alınabileceğini belirtti. Şekerden ve meyveden uzak, lifli gıdalardan oluşan bir diyetin uygulanması gerektiğini söyleyen Erbaş, “SIBO hayat kalitesini düşüren bir hastalık. Doğru tedavi ve disiplinli bir beslenme ile kontrol altına alınabilir” ifadelerini kullandı.

Göbek Yağından Kurtulmanın Anahtarı: İnsülin Direnciyle Savaş

Göbek bölgesinde biriken yağların en büyük nedeni olarak insülin direncini gösteren Prof. Dr. Erbaş, bu yağların yalnızca estetik değil, aynı zamanda metabolik ve nörolojik hastalıklara da zemin hazırladığını söyledi. Göbek yağı arttıkça kişinin daha fazla tatlıya yöneldiğini belirten Erbaş, bu durumun kısır döngü yarattığını belirtti.

İnsülin direnciyle savaşmak için önerilen temel adımlar şunlar:

Ayrıca göbek yağına bağlı depresyonun da yaygın olduğunu belirten Prof. Dr. Erbaş, bazı durumlarda düşük doz antidepresan desteğinin de süreci kolaylaştırabileceğini ifade etti.

Kahve ve Çay Fazlası Zarar: Kalp ve Bellek Tehlikede

Programda kahve ve çay tüketimine de değinen Oytun Erbaş, bu içeceklerin fazlasının ciddi sorunlara neden olabileceğini vurguladı. “Çok kahve içmek Alzheimer riskini artırıyor. Ayrıca kalp ritmini yükselttiği için ömrü kısaltıyor. Günde iki fincanı geçmeyin” diyen Erbaş, yeşil çayın da fazla tüketilmesinin benzer şekilde zarar verebileceğini belirtti.

Erbaş ayrıca, “Kalbi yavaş atan uzun yaşar. Çarpıntı yaşayanlar genellikle çayı fazla içenlerdir. Bu nedenle özellikle akşam saatlerinde çay ve kahveden uzak durmak gerekir” dedi.

Zayıflama İğneleri Herkes İçin Değil

Göbekten yapılan ve iştahı baskılayan zayıflama iğnelerinin, obez bireyler dışında kullanılması gerektiğine karşı da uyarılarda bulunan Erbaş, bu ilaçların uzun vadede pankreas gibi organlara zarar verebileceğini ifade etti. “GLP-1 hormonu taklidi yapan bu ilaçlar, 120 kilonun üzerindeki bireyler için düşünülebilir ama 70 kiloluk birinin kullanması büyük bir hata” dedi.

SIBO Yakında Herkesi Etkileyebilir

Son olarak Oytun Erbaş, “SIBO önümüzdeki yılların en büyük sindirim sistemi problemlerinden biri olacak. İnsanlar artık karın şişkinliğinden bıkacak ve çözüm arayacak. Bu noktada hem beslenme hem de tıbbi tedavi birlikte yürütülmeli” diyerek programı sonlandırdı.

Serpil ADAK

Exit mobile version