Öğretmenlere bisiklet dağıtan Bakan Işıkhan’ın, Fatma Şahin’den talebi güldürdü
Japonya’da 2011’de meydana gelen deprem ve tsunami sonucu nükleer sızıntı yaşanan Fukuşima Daiichi Nükleer Santrali’nin işletmecisi TEPCO, tesiste biriken arıtılmış radyoaktif atık suyun denize tahliyesinin 2. etabına başlandığını açıkladı.
Japonya’da 2011’de meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunami sonucu hasar gören Fukuşima Daiichi Nükleer Santrali’nde biriken arıtılmış radyoaktif atık suyun kontrollü olarak denize tahliyesinin ikinci aşamasına geçildi. Santral işletmecisi TEPCO, tahliyenin 2. etabının yerel saatle 10.30 sıralarından başladığını duyurdu. 23 Ekim’e kadar devam etmesi beklenen tahliye kapsamında günde yaklaşık 460 ton arıtılmış suyun denize salınacağı öğrenilirken, 2. etapta deşarj edilecek toplam su miktarının ise yaklaşık 7 bin 800 ton olduğu belirtildi.
İlk etap başarıyla tamamlanmıştı
Santraldeki binden fazla tankta tutulan 1.34 milyon ton suyun önümüzdeki 30 yılda kontrollü olarak denize bırakılmasını hedefleyen TEPCO, 24 Ağustos’ta başlayan ilk tahliye operasyonu kapsamında yaklaşık 7 bin 788 ton artırılmış suyu başarılı bir şekilde tahliye etmişti. Son olarak dün TEPCO’dan yapılan açıklamada, arıtılmış sudaki trityum seviyesinin Japon güvenlik standartları kapsamında izin verilen düzeyin 40’ta birine denk gelen litre başına bin 500 bekerelin (1.500 bq/L) çok altında, litre başına 87 bekrel (87 bq/L) olduğu bildirilmişti.
İlk tahliyeden sonra Japonya hükümeti, TEPCO ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) tarafından santral açıklarından alınan deniz suyu ve balık örnekleri üzerinde yapılan incelemelerde de radyoaktif madde oranının normal sınırlar içinde olduğu belirlenmişti.
Tepkilere rağmen başlamıştı
Japonya hükümeti 2011 yılında meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunami nedeniyle nükleer sızıntı yaşanan nükleer santralde biriken arıtılmış radyoaktif atık suyun kontrollü olarak denize salınmasına karar vermişti. IAEA’nin uluslararası standartlara uygun olduğunu açıkladığı tahliye planı, ülkedeki yerel balıkçılar ve Çin başta olmak üzere bazı kesimlerin tepkisine neden olmuştu.
Kaynak: iha