Ormanda kendiliğinden yetişen, sarı rengiyle dikkat çeken ve halk arasında “orman tavuğu mantarı” olarak bilinen Laetiporus sulphureus, lezzetiyle olduğu kadar yasal kısıtlamalarıyla da gündeme geliyor. Tavuğa benzer tadı nedeniyle sıkça karıştırılan bu mantar, bazı bölgelerde doğrudan tabakta yerini alırken, bazı alanlarda ise toplanması kesin olarak yasak.
Ayırt Edici Özellikleriyle Tanınıyor
Kükürt mantarı, ismini parlak sarı renginden alıyor. Gençken canlı sarı, yaşlandıkça kayısı rengine dönen bu mantar türü, yarım daire şeklindeki şapkalarıyla 50 cm’ye kadar genişleyebiliyor. Mat, buruşuk yüzeyi ve dalgalı kenarları sayesinde diğer türlerden kolayca ayırt ediliyor. Genç bireylerin dokusu yumuşak, sulu ve süngerimsi bir yapıya sahipken, taze toplandığında kendine has hafif ekşi bir koku yayıyor.
Hangi Ağaçlarda Yetişir?
Kükürt mantarı parazit bir türdür ve özellikle canlı yaprak döken ağaçları tercih eder. Meşe, söğüt, kavak, akçaağaç ve robinia ağaçlarının gövdelerinde sık görülür. Bahçelerde ise kiraz, erik ve armut ağaçlarında rastlanabilir. İlkbahar ve yaz ayları, bu mantarın en verimli olduğu dönemlerdir.
Toplanması Her Yerde Serbest Değil
Her ne kadar Avrupa’nın pek çok ülkesinde serbestçe toplanabilse de, Polonya gibi ülkelerde doğa koruma alanlarında toplamak yasak. Türkiye’de de bu mantara doğada rastlamak mümkün. Ancak her mantarda olduğu gibi, zehirli türlerle karıştırılma riski nedeniyle uzman kişilerce toplanması önerilir. Ayrıca milli park gibi korunan bölgelerde bu mantarı toplamak yasal yaptırımlara neden olabilir.

Sağlık Üzerindeki Etkileri Bilimsel Olarak Kanıtlandı
Kükürt mantarı sadece lezzetiyle değil, sağlığa sunduğu faydalarla da öne çıkıyor. İçeriğinde bulunan polisakkaritler, fenolik bileşikler, terpenler ve çeşitli vitaminler sayesinde güçlü antioksidan etki gösteriyor. İnsülin salınımını destekleyen ve antibakteriyel özellikler sergileyen bu doğal kaynak, bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlıyor.
Mutfaklarda Et Alternatifi Olarak Yükseliyor
Halk arasında “orman tavuğu” adıyla anılması tesadüf değil. Tavuk etine benzer dokusu ve pişirildiğinde oluşan hafif aromasıyla özellikle vejetaryen mutfakların vazgeçilmezlerinden biri haline geliyor. Nugget, etsiz pirzola, sebzeli börek, tart ve çorba gibi tariflerde rahatlıkla kullanılabiliyor. Doğru baharatlarla harmanlandığında, et tüketmeyenler için harika bir alternatif sunuyor.
HABER MERKEZİ