Eski Dizilerin Samimiyeti Nerede Kaldı?

Televizyon ekranlarına bakınca insanın içini bir hüzün kaplıyor. Bugünlerde dizilerin çoğu aynı kalıptan çıkmış gibi: yasak aşklar, entrikalar, şiddet, silahlar ve karanlık hikâyeler… Reyting uğruna her şeyin mubah görüldüğü bir dönemden geçiyoruz. Oysa eskiden televizyon dizileri sadece bir eğlence değil, aynı zamanda ailece oturup izlenebilecek birer huzur kaynağıydı. Bugünün Dizileri: Tekrar Eden Senaryolar Kızılcık Şerbeti […]

Nail TIKIT 1 - Marmara Bölge Gazetesi

Televizyon ekranlarına bakınca insanın içini bir hüzün kaplıyor. Bugünlerde dizilerin çoğu aynı kalıptan çıkmış gibi: yasak aşklar, entrikalar, şiddet, silahlar ve karanlık hikâyeler… Reyting uğruna her şeyin mubah görüldüğü bir dönemden geçiyoruz. Oysa eskiden televizyon dizileri sadece bir eğlence değil, aynı zamanda ailece oturup izlenebilecek birer huzur kaynağıydı.

Bugünün Dizileri: Tekrar Eden Senaryolar

Kızılcık Şerbeti gibi çok konuşulan diziler, tartışmalarıyla gündemde. Ama mesele yalnızca tek bir dizi değil. Genel tabloya baktığımızda ekranlar sürekli “vurdu kırdı” sahneleriyle, ihanetle ve toplumun sinir uçlarına dokunan yasak aşk hikâyeleriyle dolu. Seyirciye sürekli dram ve kaos pompalandığında, bu hikâyelerin gerçek hayatta da karşılık bulması kaçınılmaz oluyor.

Eski Dizilerin Samimiyeti

Bir zamanlar Cennet Mahallesi vardı. Renkli karakterleri, sıcak diyalogları ve samimi hikâyesiyle hem güldürür hem düşündürürdü. Mahalle kültürünü, dostluğu ve dayanışmayı öyle güzel işlerdi ki, ekrandan adeta evlerimize misafir olurdu.

Çocuklar için de ayrı bir dünya vardı. Sihirli Annem ya da Acemi Cadı gibi diziler, hem fantastik kurgusuyla hayal gücümüzü genişletirdi hem de masum eğlencesiyle ailecek izlenirdi. Bugün çocukların karşısına çıkan içerikler, çoğunlukla yetişkin dizilerinin tekrarları ya da şiddet dolu sahnelerden ibaret.

Televizyonun Topluma Borcu Var

Televizyon yalnızca eğlence değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk da taşır. Çocuklara, gençlere ve ailelere umut verecek, güldürecek, hayata dair olumlu mesajlar verecek dizilere her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Bir nesil, izlediği dizilerle büyüyor; karakterlerinden rol model alıyor. Bugün bu roller çoğunlukla silah tutan, kavga eden ya da yasak aşk yaşayan kişilerle sınırlı.

Nostalji Değil, İhtiyaç

Kimileri “nostalji yapıyorsunuz” diyebilir. Oysa mesele yalnızca geçmişi özlemek değil. O dizilerin samimiyeti, mahalle kültürünü yaşatması, aile bağlarını güçlendirmesi bugün için hâlâ gerekli. Televizyon, sadece karamsar tablolarla değil, neşeyle de topluma ışık tutabilir.

Exit mobile version