İsrail basınında yer alan haberlerde, söz konusu generalin, Türkiye’nin sadece bölgesel bir güç olmanın ötesine geçtiğini ve doğrudan askeri hazırlık yaptığı izlenimini verdiği iddiaları yer aldı. Genel olarak bölgede artan Türk etkisinin, İran’ın etkisinin gerilediği bir ortamda daha da görünür hale geldiği savunuluyor.

Özellikle son dönemde yaşanan çatışmalı süreçlerin ardından, İsrail’in kuzey ve güney sınırlarında yaşanabilecek çok cepheli bir savaş senaryosuna karşı yeterince hazır olmadığı görüşünü öne sürerken, eğitim, mühimmat stoku ve komuta zinciri gibi konularda yetersizlikler bulunduğu ifade ediliyor.

Öte yandan Hizbullah gibi unsurların halen önemli bir tehdit unsuru olarak varlığını sürdürdüğü, ellerinde binlerce gelişmiş füze bulunduğu da haberlerde yer alan başlıklardan biri. Bu kapsamda, olası bir eş zamanlı cephe açılması durumunda ülke güvenliğinin ciddi anlamda sarsılabileceği değerlendirmesi yapılıyor.
Emekli generalin söz konusu değerlendirmeleri, hem İsrail iç kamuoyunda hem de dış politika analiz çevrelerinde yankı bulmuş durumda. Açıklamalar, İsrail’in savunma kapasitesi, stratejik hazırlığı ve bölgesel tehdit algısının yeniden tartışılmasına neden oldu.

Türkiye tarafından konuya ilişkin herhangi bir resmi açıklama yapılmazken, söz konusu değerlendirmelerin bir emekli generalin kişisel analizlerine dayandığı da not düşülüyor. Açıklamaların yapıldığı ortam, zamanlama ve içerik, hem siyasi hem de askeri bakımdan dikkatle analiz ediliyor.
HABER MERKEZİ

