Eylül ayı gelmeden , hazana ermeden bugünlerde birçok değerli ismi maalesef hatıralarımıza gömmeye başladık , yaprak dökümünden de hızlı bir şekilde ülkemiz için sanat , siyaset , spor derken her daldan yaprakların en değerlilerini yitirmeye başladık.
Genco Erkal , Kanan Işık ve nice yitirdiğimiz o güzel sesler şimdi kulaklarımızda yankılanıyor.
Farkında mısınız? Bir kuşak artık tarihe gömülüp hafızamıza kazınıyor , yeşilçamın neredeyse tüm değerleri , sanat camiasının bir kısmı artık hayatlarımızda yok ve bizler onların o güzel kıymetli anlarının bir kısımına sadece tanıklık edebildik.
Eski zamanlar her zaman ilgimi çekmiş o yıllarda yaşamayı da hep istemişimdir. Saygının ,sevginin ve insanlığın en saf temiz hallerinin yaşandığı o salih yıllardan maalesef günümüze sadece siyah beyaz fotoğraflar , plaklarda yüreklerimizi ağlatan nağmeler kaldı.
Tüm güzellikleri geçmişte bırakmış olmanın buruk güzelliği içimi kemirirken yarınların da kaygısı içerisindeyim.Bir kez daha o güzel insanları görememek , seslerimi duyamamak ve çocuklarımızı böyle değerlerden mahrum büyüyecek olması da yaralamıyor değil.
Ülkemiz adına her taşın altına eline sokmuş değerlerin gerek toplum gerekse millet olarak değerlerini bilelim ,eserlerine sahip çıkalım ,hayattaykende bu değerlerimiz onları yüceltelim , ne yazık ki ülkemizde birçok sanatçı ve yazar kıymetleri bilinmeden , layık oldukları değerler verilmeden maalesef göçüp gittiler bu dünyadan bizlere de sayılı eserleri kaldı…
Genco Erkal’ın aramızdan ayrılmadan yayınladığı o güzel yüreğinden satırları da artık hatıralarımıza ekleyelim.
”Hoşça kalın
dostlarım benim
hoşça kalın!
Sizi canımda
canımın içinde,
kavgamı kafamda götürüyorum.
Hoşça kalın
dostlarım benim
hoşça kalın…
Resimlerdeki kuşlar gibi
dizilip üstüne kumsalın,
mendil sallamayın bana.
İstemez… Tek hecesiz elveda” Genco Erkal