Mimoza Ağaçlarının Gölgesinde Saklı Bir Cennet
Adını çevresini saran mimoza ağaçlarından alan koy, özellikle ilkbahar aylarında sarı çiçeklerin sunduğu manzara ile göz alıcı bir görselliğe bürünüyor. Mimoza Koyu, bozulmamış doğasıyla, insana ait hiçbir iz bırakmamış görüntüsüyle adeta “dokunulmamış bir Ege tablosu” sunuyor.
Cam Gibi Bir Deniz, Taşların Ardında Gizli Bir Serinlik
Mimoza Koyu’na vardığınızda ilk dikkat çeken şey denizin berraklığı oluyor. Cam gibi suyun içi adeta bir akvaryum gibi görünüyor. Zemin taşlık olduğu için deniz ayakkabısı tavsiye edilse de, bu taşlı yapı suyun berraklığını sağlayan en önemli etken. Suyun serinliği ve doğallığı, yüzmeyi sevenler için eşsiz bir deneyim sunuyor.

Sessizliğin ve Yavaş Zamanın Adresi
Mimoza Koyu, şehirden kaçmak isteyenlerin “kafa dinleme” noktası. Burada zaman adeta yavaş akıyor. Ne yüksek sesli müzik var ne de insan kalabalığı… Dalgaların kıyıya vuran sesi ve kuş cıvıltıları dışında başka hiçbir ses yok. Telefonu kapatıp sadece gökyüzüne bakarak saatler geçirebileceğiniz nadir yerlerden biri.
Gün Batımı Burada Bir Başka Güzel
Koyun çevresi makiler ve mimoza ağaçlarıyla çevrili. Özellikle gün batımında gökyüzünün aldığı renkler ve suya düşen yansıma adeta kartpostallık görüntüler sunuyor. Fotoğraf tutkunları için her anı ölümsüzleştirmeye değer.
Ulaşımı Kolay, Havası Temiz
Karaburun merkezden yaklaşık 15-20 dakikada ulaşabileceğiniz Mimoza Koyu’na giden yolun son kısmı toprak olsa da araçla rahatlıkla gidilebiliyor. Yol boyunca zeytin ağaçları, Ege mavisi ve doğanın ferahlığı size eşlik ediyor. Koya vardığınızda karşılaştığınız manzara tüm yol yorgunluğunu unutturuyor.
Kamp Tutkunları İçin Doğanın Kalbinde Bir Gece
Elektrik ve su altyapısı bulunmayan bu koy, kamp severler için doğal ve huzurlu bir deneyim sunuyor. Modern yaşamın stresinden uzaklaşmak isteyenler için, burada geçirilen bir gece bile ruhu yenilemeye yetiyor. Yıldızların altında sessizce uyumak, doğayla bütünleşmenin en saf hali.

Hazırlıklı Gitmek Şart
Mimoza Koyu’nda herhangi bir işletme bulunmuyor. Bu yüzden yiyecek, içecek, gölgelik ve kişisel ihtiyaçlarınızı yanınıza almanız gerekiyor. Ayrıca deniz ayakkabısı, güneş kremi ve şapka gibi küçük detaylar da deneyiminizi çok daha konforlu hale getiriyor.
Sıla SOLAKLAR VERİM