Geçen yıllardaki konu başlığım olan “PROJE” yabancı kelime olmasına karşın kabul görmüş olacak ki kullanıla gelmiş ve dilimize yerleşmiş konumdadır. Genelde hemen herkes bu kelimeyi duyunca veya okuyunca ne anlam yüklendiğini pekâlâ bilir. O nedenle konu başlığı olarak seçmede bir sakınca olmadığını düşünmüştüm. Ancak 2025 yılındaki eğitsel ile toplumsal uğraşılarım için “ETKİNLİK” kelimesini kullanmaya daha olumlu bakıyorum.
Plan, tasarı, hayal kurup gerçekleşmesi için yönelme, etraflıca inceleme eyleminden sonra hayata geçirilmesi için gerekli hazırlıkların enine boyuna düşünülmesi ve karar veriliş aşamasından sonra da uygulanabilirlik ve sürdürebilirlik ile getiri ve götürüleri bağlamında konu ilgili plan ve programın yapılıp uygulanmak üzere ilgili mercilere sunulması olarak ifade edebilirim. Yani cennet vatan Türkiye’miz ile Türk dünyası ve İslam âleminin her alanda yararlanabileceği, birlik beraberlik ile dayanışma yanında kardeşlik ile dostlukların pekiştirilmesi bağlamında da uygar medeniyetler seviyesinin üzerine çıkılabilmesine beyin jimnastiği yani kafa yorma ve çalışma-çabalama ile yapılacak iş ve işlemin dört bir yanında bulunma yani sahiplenme olarak da tanımlayabilirim “Proje = Etkinlik” kelimesini…
Her canlının kendine özgü bir proje anlayışı veya yaşamı vardır. Hele hele her insan unsurunun yaşı ile başı, taşı ile toprağı, milliyeti ile cibilliyeti ve manevi dünyası, cinsiyeti ile coğrafyası vb. ne ile nerede ve nasıl olursa olsun değişik ölçütlerde bir projesi vardır. Olmalıdır ve de olacaktır. Eğer yoksa ottan bir farkınız olmaz. Bu arada alanı ile ilgili bir projesi = etkinliği olmadığı halde ahkâm kesenler, rüzgâr ekip fırtına biçenleri de duymak ve görmek ile hissetmek de çokça mümkün koca evren ile Türkiye’mizde. Yanlış düşünüyor olabilirim ama yanlı düşünmediğime tüm kalbimle inanıyorum.
Benim de bir “PROJE”M var. Sizlerden olumlu yanıt ve dönüt almak için paylaşayım istedim. Çünkü uzun zamandır düşünsel ve uygulanabilirlik ile çok az hata ile icra edebilmek için bendeki güven notu hep artı olan eş ile dostlarım ve seçilmişler ile atanmışlara danıştım ve de danışmaya devam edeceğim inşallah. Etkinliğimin genel içeriği dostluk ile yarenlik, kardeşlik ile yoldaşlık, bölüşme ile paylaşma, kucaklaşma ile koklaşma, tanışma ile yarışma, kalkınma ile Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ümün hedef gösterdiği muasır medeniyetler düzeyinin üzerindeki yerimizi alabilmeye vb. katkı sunabilme yol ile yordamıdır bana göre.
Güneşin doğduğu yerlerde çokça emeğimin geçtiğini söylüyor karlı dağların ardındaki dostlarım. Emekli olup geldiğim günden beri her zaman eski topraklarıma ısrarla ve de tekrar tekrar davet ediyorlar. Emekli Eğitim Yöneticisiyim, ekonomik bağlamda kilom ne ki benden beklenenden fazla sıvı akımı olsun! Bu konuyu 24 Kasım 2018 tarihinde bu köşemde sizlerle paylaşmıştım. Ama iş eğitim artı öğretim olunca durmak yok yola devam diye hep dürtüyor benim iç dünyam. İşte bu dünyama mağlup olup tekrar yola koyuldum. İnşallah müşkül durumda kalmaz ve mahcup ile mahzun olmam. Altıncı hissim böyle diyor bana. Projemi geçen yıllarda 14 Nisan’ı içine alan haftada uygulamayı tasarlıyordum ancak 2018 yılı 16 Mart’ında kasık fıtığı ameliyatımdan dolayı doktorum müsaade etmemişti yola revam olmama. Nasip oldu 2019 yılı 18 Mart’ı içine alan haftada uygulamıştım ve o zamanların Balıkesir Valisi Sayın Ersin YAZICI bey İle Balıkesir Belediyesi’nin hediyesi olan Ord. Prof. Dr. Ali Fuad BAŞGİL’in “Gençlerle Başbaşa” kitapçıklarını öğrencilere tevdi dağıtımın yanında; İstanbul’daki BAYDER (Doğubayazıtlılar Derneği) tarafından hazırlanan uygun bir köy okulundaki 10-15 kadar öğrenciye giysi götürmenin yanında, yukarıda belirttiğim tarihteki törende konuşmacı olabilmeyi başardım. 2020’li yıllarda pandemi salgını nedeniyle önceki yıl dağıttığım “Gençlerle Başbaşa” kitapçığından elimde kalan 80 – 100 adedini de Karlı Dağların arkasındaki Lise düzeyindeki okul öğrencilerimiz arasında “Kitap Okuma ve Özet Çıkarma” yarışması düzenleyip; Yerel Yönetimce ilk dörde giren öğrencilerimiz birer büyük Cumhuriyet altınıyla ödüllendirilmişti canlarım.
Uzun yıllar kaldığım Eğitim Yöneticisi ve Öğretim Görevliliği yaptığım Doğubayazıt’taki tüm Lise düzeyindeki okullar ve de açılmasında hayli efor sarf ettiğim Meslek Yüksek Okulu’nda 17/22 Mart 2025 tarihleri arasında “Kul Olayım Kalem Tutan Ellere” konulu “Örnek Ders” eylemimden sonra katılımcı tüm öğrencilerimize birer Balıkesir anısı olarak merkezi ve yerel ile iş insanlarımızın isim veya unvanı baskılı birer kalem hediye edebilmek için 3 aydır kamu ile yerel ve özel kuruluşların kapılarını aşındırmaya devam ediyorum. Bu satırları hazırlarken dinlediğim rahmetli Neşet ERTAŞ’ın “Ne güzel yaratmış yan yar seni Yaradan” parçası biraz daha esin kaynağım oluyor elhamdülillah canlarım!..
Ve şu köşemde sizinle paylaştığım yazılarımı oradaki Narinkale adlı yerel gazetede “BALIKESİR’DEKİ BAYAZITLI” isimli köşemde de yayımlayarak halkla buluşmaya özenle devam ediyorum. Önümüzdeki günlerin güzel olacağına tüm kalbimle inanıyor ve yarınlarımıza gebe olacak gelişmelerin projeler ile etkinlikler kapsamında olumlu sonuçlar doğuracağını düşünüyorum canlarım!..