Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dr. Kesmez: “Anne ile ten teması prematürelerin gelişimini destekliyor”

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI UZMANI DR. BURCU KESMEZ, BEBEK ÖLÜMLERİNİN EN BÜYÜK NEDENİNİN PREMATÜRE DOĞUMLAR OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKEREK, “RİSKLİ GEBELİKLERİN VE PREMATÜRE BEBEKLERİN ÇOK YAKINDAN VE ÖZENLE TAKİBİ PEK ÇOK ANNE VE BEBEĞİN HAYATINI KURTARIYOR” DEDİ.

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burcu Kesmez, bebek ölümlerinin en büyük nedeninin prematüre doğumlar olduğuna dikkat çekerek, “Riskli gebeliklerin ve prematüre bebeklerin çok yakından ve özenle takibi pek çok anne ve bebeğin hayatını kurtarıyor” dedi.

Acıbadem Adana Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burcu Kesmez 37. gebelik haftası altında doğan bebeklerin prematüre diye adlandırıldığını ve bu erken doğuma yol açan nedenlerin başında riskli gebeliklerin geldiğini, ayrıca yoksulluk, küçük yaşta veya ileri yaşta gebelik, sık doğum, çoğul gebelikler, yetersiz beslenme ve yetersiz gebelik bakımı, sigara- alkol kullanımı, kronik hastalıklar, rahim ağzı yetmezliği gibi etkenlerin de rol oynadığını söyledi. Dr. Kesmez, bu nedenle gebelik sırasında ve bebeğin doğumundan sonraki yıllarda yapılan sıkı takibin pek çok anne ve bebeğin hayatını kurtardığına dikkat çekti.

Türkiye’de prematüre doğum oranının yüzde 12 olduğunu belirten Dr. Kesmez, “Tüm dünyada bebek ölümlerinin en önemli nedeni prematüreye bağlı gelişen sorunlardır. Bu bebekler anne karnındaki büyüme ve gelişimlerini henüz tamamlamadan dünyaya geldikleri için, başta solunum sistemi olmak üzere, kalp-damar sistemi, sindirim sistemi, sinir sistemi, göz ile ilgili sorunlarla karşı karşıya kalırlar. Bu bebeklerin doğum haftalarına göre farklı yaklaşım gerektiren klinik özellikleri ve sağlık problemleri olabilir. Yağ dokusunun az olması ve ciltlerinin ince olması nedeni ile düşük vücut ısısı, kansızlık, sarılık, kan şekeri düşüklüğü, solunum sıkıntısı, kalp hastalıkları, beslenme güçlüğü, bağışıklık sisteminde zayıflık ve enfeksiyona yatkınlık, zamanında doğan bebeklere göre daha sık görülür” diye konuştu.

“32 haftadan önce doğanlara daha donanımlı üniteler gerekir”

Bu nedenle erken doğan bebeklerin, hassas ve özenli bir bakım için hastanelerde yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde tıbbi ihtiyaçların karşılanması gerektiğini vurgulayan Dr. Kesmez, bu ünitelerde yatan bebeklerin çoğunluğunu prematüre bebeklerin oluşturduğunu ifade etti. Özellikle 32 haftadan önce ve 1500 gramın altında doğan bebeklerin bakımında daha donanımlı yenidoğan yoğun bakım ünitesi, yenidoğan uzmanı hekim, deneyimli hemşire ve sağlık personeline ihtiyaç olduğunu belirten Dr. Burcu Kesmez şunları dile getirdi:

“Cilt altı yağ dokuları az olduğu için oda sıcaklığında vücut sıcaklıklarını koruyamazlar ve aynı zamanda ciltten sıvı kayıpları da fazladır. Bu nedenle ısı ve nem sağlayan küvözlerde bakılmaları gerekir. Akciğer gelişimleri yeterli olmadığı için çoğu kez solunum cihazları ile desteklenmeleri gerekmektedir. Sindirim sistemleri tam gelişmediği için ağızdan beslenmeyi tolere edemezler. Büyümeleri ve gelişimleri için gereken enerji damar içi verilen protein, yağ, şeker, mineral ve vitaminleri içeren sıvılarla karşılanır. Beslenebilmeye başladıklarında da ilk olarak anne sütü tercih edilmelidir. Prematüre bebekler için en uygun besin anne sütüdür. Bağışıklık sistemleri ve anneden geçen antikorlar yetersiz olduğu için enfeksiyonlara yatkınlıkları artmıştır. Göz damarlarının gelişiminde görülen bozukluklar ‘prematüre retinopatisi’ (ROP) denilen duruma yol açabilir ve zamanında müdahale edilmezse körlüğe kadar gidebilir.”

Dr. Kesmez, prematüre bebeklerin, riskli gebeliklerin izleminde kadın doğum uzmanlarının olduğu perinatoloji (riskli gebelikler) merkezlerinde ve ileri teknoloji gerektiren cihazlar, multidisipliner yaklaşım ve gece-gündüz özveriyle çalışan bir ekip ile doğumun gerçekleşmesinin önemini anlattı.

“Anne ile ten teması bebeğin gelişimine katkıda bulunur”

Yoğun bakımda kalan bebeği ailenin görmesi ve mümkün olan zamanlarda bakımına katılmasının önemine değinen Kesmez, “Bebeğin durumuna göre bu süre günde 2-3 saate kadar uzatılabilir. Anne ile ten teması; prematüre bebeğin solunum ve kalp hızını düzenlediği, vücut ısısının korunmasına yardımcı olduğu, anne sesinin, bebeğin nörolojik ve zihinsel gelişimini olumlu etkilediği gösterilmiş. Bu temas baba tarafından da uygulanabilir. Böylece bebekle, anne ve babası arasında psikolojik bir bağ kurulur. Bebeğin durumu elveriyorsa anne emzirebilir. Anne ve prematüre bebeklerin birbirinde uzak olmaları halinde yaşanan önemli bir sorun anne sütünün azalmasıdır. Ten teması, annede süt salgısını artırmaktadır” diye konuştu.

Bebek ne kadar prematüre doğmuşsa sorunların o kadar ağır seyrettiğinin ve bazen tüm çabalara rağmen ölümle sonuçlanabileceğinin altını çizen Dr. Burcu Kesmez, bebeklerin yaşama tutunmasında sağlık hizmetinin kalitesinin çok önemli olduğunu belirtti. Hayatta kalan prematüre bebeklerin ileriki yaşamlarında da öğrenme güçlüğü, görme ve işitme kaybı, psikolojik ve davranışsal bozukluklar ve gelişim problemleri görülebileceğine işaret eden Kesmez, bu nedenle prematürelerin çocuk nöroloji, fizik tedavi ve göz hastalıkları uzmanları tarafından takip edilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.