Düzce’nin Beyköy beldesine bağlı Samandere köyünde yer alan Samandere Şelalesi, 1988 yılında Türkiye’nin ilk “tabiat anıtı” unvanını aldı. Bu unvan, bölgenin eşsiz doğal ve jeolojik yapılarının korunması adına önemli bir adım oldu. Yaklaşık 24 kilometre mesafedeki Düzce şehir merkezinden kolayca ulaşılan bu cennet köşe, doğaseverler, fotoğrafçılar ve doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenlerin vazgeçilmez adresi haline geldi.
Cadı Kazanı ve Çağlayanlarla Dolu Büyüleyici Bir Coğrafya
Samandere yalnızca bir şelale değil, aynı zamanda doğanın farklı formlarını bir arada barındıran bir açık hava müzesi. “Cadı Kazanı” olarak adlandırılan derin kayalık havuzları, çağlayanları ve çavlanlarıyla dikkat çeken alan; hem bilimsel araştırmalar için değerli bir alan, hem de görsel olarak büyüleyici bir deneyim sunuyor. Bölgedeki bu yapılar, adeta doğa tarafından özenle oyulmuş dev bir teraryumu andırıyor.
Yeşilin Binbir Tonuyla Kuşatılmış Doğa Yürüyüşleri
Samandere Şelalesi’ni ziyaret edenler, yemyeşil ormanların içinden geçen yürüyüş yollarında hem bedenen hem ruhen dinleniyor. Şelale çevresindeki yürüyüş rotaları boyunca ilerlerken, sık sık karşılaşılan anıt ağaçlar ve zengin florayla doğanın büyüsüne kapılmak kaçınılmaz oluyor. Fotoğraf tutkunları için her köşe farklı bir kompozisyon sunarken, bölgedeki doğal sesler de adeta bir terapi gibi etkiliyor.
Kolay Ulaşım, Zengin Olanaklar
Samandere’ye ulaşmak oldukça pratik. D-100 karayolunu takip ederek ya da Düzce Otogarı’ndan kalkan dolmuşları kullanarak bu benzersiz şelaleye ulaşmak mümkün. Ziyaretçilere kolaylık sağlayan otopark alanı, çocuk oyun parkı, dinlenme alanları ve tuvalet gibi sosyal olanaklar da mevcut. Yalnızca yürüyüş parkurlarının bazı bölümlerinde eğimlerin yüksek olması nedeniyle küçük çocuklu aileler veya yaşlı bireylerin dikkatli olması öneriliyor.
Doğayla Bütünleşmek İçin Eşsiz Bir Nokta
Samandere Şelalesi, hem göz kamaştırıcı güzelliği hem de sahip olduğu doğal çeşitlilikle ziyaretçilerine unutulmaz bir doğa yolculuğu sunuyor. Şehrin kalabalığından kaçmak, bol oksijenli bir ortamda ruhunu dinlendirmek ve doğanın kucağında huzur bulmak isteyenler için Samandere, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibi.
Ziyaret İçin En Uygun Dönem
İlkbahar ve yaz aylarında yeşilin farklı tonlarıyla bütünleşen Samandere, özellikle Mayıs ve Haziran aylarında en göz alıcı hâlini alıyor. Doğayla yeniden bağlantı kurmak isteyen herkes için bu dönemler, Samandere’yi ziyaret etmek adına en uygun zaman dilimi olarak öne çıkıyor.
Serpil ADAK