Doğa, bazen bize sadece güzellik sunmakla kalmaz, aynı zamanda duygularımıza da tercüman olur. İşte Aşk Merdiveni tam da böyle bir mucize. Zarif sarılışı, hızlı büyüyen yapısı ve adeta gökyüzüne uzanan dallarıyla, sanki aşkla yükselen bir ruhu simgeliyor.
Aşk Merdiveni, görünüşte narin ama aslında son derece güçlü bir bitkidir. İster bir duvarı, ister bir pergolayı sarıp sarmalasın, bulunduğu yere zarafet katar. İncecik dalları ve beyazdan pembeye dönen çiçekleri, ona bakan herkese hafif bir tebessüm ettirir. Sanki doğanın bir köşesinden yükselen bir aşk hikâyesi gibi…
Halk arasında “aşkın sembolü” sayılmasının nedeni belki de bu bitkinin nasıl hızla sarıldığında bile zarafetinden ödün vermemesi. Tıpkı aşk gibi: Bazen hızla büyür, bazen karmaşık bir hâl alır, ama hep güzelliğini ve heyecanını korur.
Aşk Merdiveni, yalnızca estetik açıdan değil, ruhsal açıdan da ilham verir. Bir bahçeye, bir duvarın köşesine diktiğinizde sabırla büyümesini izlemek, hayatta emek verilen her şeyin nasıl güzelleştiğini hatırlatır. İlk zamanlar küçük ve savunmasız görünen bir fidanın, zamanla göz kamaştırıcı bir güzelliğe dönüşmesi, adeta gerçek aşkın da zamanla nasıl güçlendiğinin canlı bir kanıtıdır.
Bahar aylarında açan minik çiçekleri, yazın ortasında bahçeleri bir aşk masalına çevirir. Eğer siz de hayatınıza biraz romantizm katmak, evinizde ya da bahçenizde zarif bir köşe yaratmak istiyorsanız, Aşk Merdiveni tam aradığınız bitki olabilir.
Doğa, aşkı böyle anlatıyor: Güçlü bir sarılış, sabırla büyüyen bir güzellik ve zamana meydan okuyan bir sadelik…
Bir dahaki sefere bir bahçede zarifçe yükselen Aşk Merdiveni’ni gördüğünüzde, belki de içinizde hafif bir kıpırtı hissedersiniz. Çünkü bazen bir çiçek, aşkın sessiz şiiridir.