

“Biz yıllar içinde gerek nehirler aracılığıyla, gerek farklı yollarla denize ulaşan ve biriken çamuru denizden alma işlemi yapıyoruz” diyen Başkan Büyükakın, TÜBİTAK ile yıllardır bir çalışma yürüttüklerini belirterek, “TÜBİTAK, 2017’nin sonu itibariyle bir çalışma başlattı ve denizin içinde yaklaşık 8 milyon ton çamurun denizden çıkartılması gerektiğini bize söyledi. İstanbul Üniversitesi’ndeki ilgili uzmanlar da çalışmalara destek verdi. Burada denizde biriken çamur çekiliyor. Çekilen çamur membran tüplerin içine sulu bir şekilde pompalanıyor. Orada içine ilave edilen katkı maddelerle çamur çökertilerek tüplerin içinde hapsediliyor. Yani çamuru bertaraf ediyoruz. Sonra temizlenen suyu denize geri veriyoruz” diye konuştu.
“DENİZDEKİ BİYOÇEŞİTLİLİK ARTACAK”
Denizdeki suyun içinde azot ve fosforun olduğunu, bunun da müsilajın ortaya çıkmasına sebep olan mikroorganizmaları beslediğini anlatan Başkan Büyükakın, yapılan dip çamuru temizliği ile beslenme kaynaklarını ortadan kaldırarak, Marmara Denizi’nin yeniden hayat bulacağını dile getirdi.
Başkan Büyükakın, “Müsilajla birlikte denizdeki oksijen seviyesi de azalıyor. Oksijenin azalması denizdeki canlı yaşamını ortadan kaldırıyor. Bütün bunların önüne geçebilmek için bu devasa projeyi uyguluyoruz. Amacımız denizdeki biyoçeşitliliği artırmak ve gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak” şeklinde konuştu.
Kaynak: igf

