İlk kez duyduğumuzda garip gelir: Bir kuş, hem de dünyanın en büyük kuşu, neden taş yer? Deve kuşlarının bu alışkanlığı, sadece merak uyandırmıyor; doğanın ince dengelerine olan hayranlığımızı da artırıyor.
Deve kuşlarının taş yeme davranışının arkasında oldukça mantıklı bir sebep yatıyor: Sindirim sistemi desteği. Deve kuşlarının dişleri yoktur. Yani yedikleri besinleri ağızlarında öğütemezler. Bu yüzden doğrudan yuttukları sert taneler, lifli bitkiler ve küçük canlılar midelerine ulaşır. İşte burada taşlar devreye girer.
Yuttukları taşlar, mide içerisinde adeta bir değirmen taşı gibi görev yapar. Yiyeceklerle birlikte hareket eden taşlar, fiziksel bir öğütme işlemi sağlar. Böylece deve kuşları, sindirimi zor olan sert bitki liflerini parçalayarak besinlerinden daha fazla enerji elde eder.
Aslında bu davranış sadece deve kuşlarına özgü değil. Tavuklar, hindi gibi birçok kuş türü de taş yutar. Ancak deve kuşlarının boyutları ve yuttukları taşların büyüklüğü, onları bu konuda daha çok dikkat çeker hale getiriyor.
Bazı gözlemler, deve kuşlarının 1 kilograma kadar taş taşıyabildiğini gösteriyor. Üstelik bu taşlar zamanla aşındığı için deve kuşları belli aralıklarla yeni taşlar yutmak zorunda kalıyor. Yani taş yemek, onların rutin hayatlarının bir parçası.
Burada küçük ama düşündürücü bir ders gizli:
Deve kuşları bize, eksik olan bir özelliği doğanın başka bir kaynağıyla nasıl dengeleyebileceğimizi gösteriyor. Dişleri yok ama taşları kullanıyorlar. Belki de hayatta her zaman “eksiklerimize” değil, onları nasıl tamamlayabileceğimize odaklanmak gerekiyor.
Koca bedenleriyle çölün ortasında ağır ağır yürüyen deve kuşları, ağızlarında bir taşla bile hayata tutunmayı başarıyor.
Ve biz, bazen ufacık bir sorun karşısında pes etmeye kalkıyoruz.
Bir dahaki sefere deve kuşlarını gördüğünüzde aklınıza gelsin:
Bazen güçlü olmak, elindekilerle en iyi çözümü bulmaktan geçer.