Zeytinliklerden Betonarme Düzene: Kız Kulesi’nin Dönüşen Manzarası
İlk yapıldığında bağların, zeytinliklerin ve ormanların içinde yükselen bu kule, zamanla Buca’nın hızla kentleşmesiyle birlikte modern binaların arasında kaldı. Ancak bu değişim, kulenin tarihi ve mimari özelliklerini gölgeleyemedi. Gövdesi sağlam, formu etkileyici ve hikâyesi oldukça derin.
Mimari Bir Efsane: Kız Kulesi’nin Özellikleri
Yapı, geniş bir zemin üzerine inşa edilmiş ve konik bir şekle sahip. Taş merdivenlerle dıştan yukarı çıkılan kule, üst kısmındaki şerefeye benzer terası ve konik külah çatısıyla dikkat çekiyor. Bu tasarımı sayesinde hem av köşkü hem de gözlem kulesi olarak işlev görmüş. Üzerinde yer alan teras, o dönemlerde doğaya karşı geniş bir bakış açısı sağlarken, günümüzde hâlâ ziyaretçilerine nostaljik bir seyir sunuyor.
Kızlar İçin Buluşma Noktasıydı, İsmini de Buradan Aldı
Kulenin “Kız Kulesi” olarak anılması ise zaman içinde gelişen sosyal alışkanlıklardan geliyor. Buca halkı arasında kulenin özellikle genç kızların ve delikanlıların buluşma noktası olmasıyla birlikte bu isim halk arasında benimsenmiş. Hacı Andoniyadis’in vefatından sonra boş kalan yapı, Buca gençliği için bir sosyalleşme alanına dönüşmüş.
Nasıl Gidilir?
Buca’nın merkezine oldukça yakın bir konumda bulunan bu tarihi yapıya ulaşım oldukça kolay. İzmir şehir merkezinden Buca’ya gelen toplu taşıma araçlarıyla veya özel araçla kısa sürede ulaşılabiliyor. Kulenin çevresi, yürüyüş ve keşif için oldukça uygun. Ayrıca civarda park alanı ve dinlenme yerleri de mevcut.
İzmir’in Göbeğinde Zamanın Unuttuğu Bir Miras
Buca Kız Kulesi, adeta zamanın içinde sıkışıp kalmış bir anı gibi… Hem tarih meraklıları hem de farklı bir atmosferde yürüyüş yapmak isteyenler için kaçırılmayacak bir nokta. Betonarme yapıların arasında kalan bu tarihi kule, hala geçmişin izlerini bugüne taşıyor.
Serpil ADAK