Rh-null ilk olarak 1961’de Avustralya’da bir kadında bulunmuştur. Paris’deki Ulusal İmmünohematoloji Laboratuvarı Direktörü Dr. Thierry Peyrard, incelemede bulunduğu bu kan için, “Rh Null’u bir şeye benzetmemiz gerekirse bu altın olacaktır, Bu resmen altın kan’” demiştir. ”Altın Kan”a sahip kişilerin genetik yapısında, diğer kan gruplarında bulunan antijenleri oluşturacak mutasyonlar bulunmadığı için, bu kişilerde antijenler hiç oluşmaz.
Altın Kan olarak bilinen Rhnull kanı, bağışıklık sistemi için potansiyel bir tehdit oluşturabilecek herhangi bir antijen içermediğinden, Rhnull kanı, Rh sistemi içinde nadir kan gruplarına sahip herkes için evrensel kan olarak kabul edilir. Bu özellik, Rhnull kanının kan nakli alanında büyük bir potansiyele sahip olduğu anlamına gelir.