Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Haber Merkezi

Bir Acı Kahvenin Kırk Yıllık Hikâyesi

Bir fincan kahve… İçine ne çok anlam sığdırmışız aslında. Acısıyla, telvesiyle, dumanıyla, hatırıyla. Anadolu’da kahve yalnızca bir içecek değil; dostluğun, sohbetin, saygının, vedaların ve çoğu zaman da suskunlukların ortak dilidir. Hele bir de fincanın içindekiler acıysa, işte o zaman daha da derin bir manası vardır.

“Bir Acı Kahveni İçerim” Ne Demek Aslında?

Halk arasında sıklıkla kullanılan “Bir acı kahveni içerim” deyimi, göründüğünden çok daha anlamlıdır. Kimilerine göre bu söz, “fazla kalmayacağım, sadece hatırını sormaya geldim” anlamına gelir. Kahvenin kısa sürede, hızlıca hazırlanmasından dolayı ortaya çıktığı rivayet edilir. Bilene göre kahve yüksek ateşte pişirilirse içindeki tanecikler patlar ve acı bir tat bırakır. İşte bu yüzden, hızlıca içilip kalkılacak ziyaretler için “bir acı kahve içerim” denir.

Ama aslında o kahve, belki de söyleyemediklerimizin özetidir.

Kahve Kültürü Bizde Neye Karşılık Gelir?

Kahve içmek, Türk kültüründe başlı başına bir törendir. Yalnızca sıcak bir içecek değil; aynı zamanda bir araya gelmenin, gönül almanın, nişan istemenin, dertleşmenin bahanesidir. Anadolu’nun bir köyünde sabah kahvesiyle uyanılır, şehirde iş molalarında kahveyle soluklanılır, akşam olunca dostlarla kahveyle dinlenilir. Her fincanın ayrı bir hikâyesi, her telvenin içinde saklı bir duygusu vardır.

Hani derler ya “bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır”… Bu söz de öylesine söylenmiş değildir. Kahve ikramı, karşıdaki insana duyulan saygının ve dostluğun bir simgesidir. O yüzden o kahve acı da olsa, içinde dostluk saklıdır.

Acı Kahve Neden Hatırlanır?

Kahvenin acısı bazen bir ayrılığın habercisi olur. Bazen de bir vedalaşmanın bahanesidir. “Bir acı kahveni içeyim de öyle gideyim” diyen bir dost, aslında seni kolay kolay arkasında bırakamıyordur. O kahve, belki de sarılmadan yapılan son veda, belki de söylenmemiş cümlelerin kısa bir tercümesidir.

Dilimize yerleşmiş bu tür ifadeler, toplumsal hafızamızın ve duygusal zekâmızın da birer yansımasıdır. Kelimelere yüklediğimiz anlamlar, aslında yaşadığımız hayatın bizde bıraktığı izleri anlatır.

Modern Zamanlarda Kahve: Sıradanlaşan Ritüeller

Günümüzde kahve zincirlerinin plastik bardaklarında verilen, kahve çekirdeğinden çok şeker ve kremayla doldurulan içeceklerin çoğu, bizi kahvenin o kadim anlamından uzaklaştırdı. Oysa geleneksel Türk kahvesi, usulüne uygun pişirildiğinde telvesiyle, köpüğüyle, kokusuyla adeta zamanı durdurur.

Sahi, en son ne zaman biriyle sessizce bir fincan kahve içip hiçbir şey konuşmadan sadece birbirinizi dinlediniz?

Son Söz: Acısıyla Hatırlanan Dostluklar

Belki kahvenin acılığı, hayattaki tatlı anların değerini artırmak içindir. Belki de bir fincan kahve, içilen yere değil; kiminle içildiğine bağlıdır.

Ve bazen, “bir acı kahveni içerim” cümlesi, bir vedanın, bir barışın, bir özlemin ya da sadece hatır sormanın en zarif şeklidir.

O yüzden sevgili okur, kahve içerken hatırla:
Kimi fincanlar boş kalır ama hatırı asla bitmez.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER