Son yıllarda Türkiye’de köyden kente göç hikâyesi kadar tersine göçler de gündemde. Özellikle pandemi sonrası, doğaya yakın yaşamak isteyen insanlar, küçük yerleşim yerlerine yöneldi. Bu yeni nüfus hareketleri, bazı yerlerin hızla büyümesine ve adeta yeni bir kimliğe bürünmesine neden oldu. İşte tam da bu noktada devreye giren yeni yasa teklifi, “nüfusu 5 binin üzerinde olan yerlerde belediye kurulabilecek” cümlesiyle yeniden tartışmaları alevlendirdi.
Bu Yasa Ne Anlama Geliyor?
5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre, bir yerleşim yerinde belediye kurulabilmesi için nüfusun 5.000’i aşması yeterli görülüyor. AK Parti tarafından TBMM’ye sunulan yeni teklif ise bu hükmü daha işler hale getirmeyi ve bürokratik süreçleri sadeleştirmeyi hedefliyor. Kısacası; artık kırsalda büyüyen, gelişen, yapılaşan mahalleler ya da köyler belediye olma yolunda ciddi bir fırsat yakalayacak.
Yerinden Yönetim mi, Yerinde Yönetim mi?
Bir köyün ya da mahallenin belediye olması yalnızca tabelasını değiştirmekle kalmaz; artık kendi meclisi, kendi başkanı ve kendi bütçesi olur. Bu da demektir ki o yerleşim yerinin her derdi artık merkeze değil, kendi iç dinamiklerine havale edilir. Bu özgürlük ve sorumluluk, gelişmenin önünü açabileceği gibi, deneyimsiz yönetimlerle zafiyet de doğurabilir.
Tam da bu yüzden mesele sadece “nüfus” değil, “hazır olup olmama” meselesidir.
Hizmet Mi, Yük Mü?
Belediye olmak beraberinde bazı avantajları getirir:
- İller Bankası payı artar.
- Hizmetlere doğrudan müdahale imkanı doğar.
- Altyapı, temizlik, ulaşım gibi temel işler yerinde çözülebilir.
Ancak şunu da unutmamak gerekir: Belediye olmak, aynı zamanda ciddi bir mali yük ve idari sorumluluktur. Kimi yerler bu yükü taşıyabilecek kapasitede değildir ve kısa sürede hizmet üretmek yerine borç batağına sürüklenebilir.
Peki, Ya Kapatılan Belde Belediyeleri?
2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı yasa ile nüfusu 2.000’in altına düşen 1.000’e yakın belde belediyesi kapatıldı. Bugün ise bazı köylerin yeniden o seviyelere gelmesiyle birlikte “eski belediyeler geri gelir mi?” sorusu soruluyor. Cevap, yeni düzenlemelerin ve siyasi iradenin kararına bağlı olacak. Ama halktan gelen talepler güçlü.
Karar Sandıkta, Gelecek Yerelde
Kimi yerleşim yerleri belediye olmanın hayalini kurarken, bazıları şimdiden bu yükün altına girmemek için mesafeli. Ancak gerçek olan bir şey var ki Türkiye’nin yerel yönetim modeli değişiyor. Kentleşme artık büyük şehir merkezlerinden değil, çevresindeki küçük yerlerden şekilleniyor.
Eğer bu yasa teklifi yasalaşırsa, kırsalda yeni bir dönem başlayacak.
Ve belki de 5 bin nüfusluk bir köy, artık sadece “köy” değil; kendi kaderini yazan bir “belediye” olacak.
SAYGI VE SEVGİYLE KALIN SAYIN OKUYUCULARIM…