Ramazan Bayramı boyunca şerbetli tatlı ve çikolata tüketimi de artar. Bu besinlerin tüketiminin artması ise çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Glisemik indeksi ve kalorisi yüksek olan bu besinler kan şekerinin de hızla yükselmesine neden olur.

Ayrıca fazla miktarda çikolata ve tatlı tüketimi mide yanması, bağırsak sistem bozukluklarına sebep olarak pek çok sağlık problemine yol açar. Bu nedenle tatlı ve şeker tüketiminden sakınmak gerekir. Tatlı tercihleri ise mümkün olduğunca sütlü tatlılardan yana kullanılabilir. Sütlü tatlı olarak dondurma doğru bir tercih ve serinletici bir tatlı olacaktır. Geleneksel ikram edilen çikolata ve şekerlemeler yerine fıstık, ceviz, badem, fındık, kuru kayısı, kuru meyve gibi daha sağlıklı besinler tercih edilebilir.

Bayram süresince tercihler şeker içeriği yüksek, asitli ve gazlı içecekler yerine ev yapımı meyve suları, bitki çayı, meyve çayı, sade maden suyu gibi içeceklerden yana kullanılabilir. Bu sayede asitli ve gazlı içeceklerle alınacak gereksiz şeker alımının da önüne geçmiş olunur. Çay veya kahveler şekersiz tüketilmeli ancak şekersiz tüketilemiyorsa günlük tüketim miktarına kısıtlama getirilmelidir.

Bu sayede de gereksiz şeker alımının önüne geçilmiş olunur. Diyabet, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanlar uyguladıkları diyete bayram süresince de uymaya özen göstermelidir. Özellikle diyabet hastaları tatlı tüketmekten kaçınmalıdır. Bayramda sağlıklı yiyecekleri seçip, kendilerine önerilen diyet programına mutlaka uymaları gerekir. İnsülin kullanan hastalar tedavilerini aksatmamalı ve şeker hastalığı için kullandıkları ilaçlarını düzenli almalıdır. Bayram süresince düzenli egzersizler de ihmal edilmemelidir. Bayramda şeker hastalarında kan şeker değerlerinin genelde yüksek olduğu görülmektedir. Bu durum göz, böbrek, kalp gibi organlara zarar verebilir.

Özellikle bayram ziyaretleri sırasında tüketilen şeker, çikolata ve gazlı içeceklerin çocukların beslenme düzenini ve sağlığını olumsuz etkiler. Bayram ziyaretleri sırasında şeker ve çikolatanın sürekli tüketimi, çocuklarda huzursuzluk, sinirlilik ve bağımlılığa neden olarak obezite riskini artırır. Toplumun ısrarcı ikram tutumu, çocuklara karşı aileleri de zor durumda bırakmakta ve çocukları aşırı yeme eğilimine sürüklemektedir. Bu nedenle çocukların tüketimi iki ya da üç küçük parça çikolata ve yine az sayıda şeker ile sınırlandırılmalıdır.