Türkiye Ziraat Odaları Birliği 2023 yılı değerlendirmesi ve 2024 yılı beklentileri raporu ile ilgili açıklama yapan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılında sanayi ve hizmetler sektörü yeni yeni oluşmaya başlarken ülkemizin ekonomik büyümesini tarım sektörü sırtladı. O yıllarda düşük verimlilik ve işgücüne dayanan tarım sektörü, geride bırakılan bir asırlık sürede türlü zorluklara göğüs gerdi. Son yüzyılda tarımsal üretimde gerçekleştirilen teknolojik gelişmelerin ve rekor üretimlerin haklı gururunu yaşıyoruz. Öte yandan bu yıl devam eden yapısal sorunlar, yüksek maliyetle yapılan üretim, devlet destekli kredi kullanamayan çiftçilerin yüksek faiz oranları ile kullandığı krediler, ihracat kısıtlamaları, fiyat ve pazarlamada yaşanan sorunlar üreticilerimizi zorladı” dedi.
“MAĞDURİYET YAŞAYAN ÜRETİCİLERİMİZ OLDU”
Başkan Bayraktar, “2023 yılının ilk aylarında yaşadığımız ve asrın felaketi olarak nitelendirdiğimiz Kahramanmaraş merkezli depremler ülkemizi derin yasa boğdu. Birliğimize bağlı 754 Ziraat Odamız ve kayıtlı 5 milyon çiftçimiz, ülkemizin tüm fertleriyle birlikte birlik ve dayanışma içinde hareket etti. İlk günden itibaren depremzedelere elinden geleni yaparak acılarını paylaştı ve felaketin yaralarının hızlıca sarılması için çalıştı. 2023 yılında tarımsal üretimimizde bazı ürünlerde düşen üretici fiyatları nedeniyle mağduriyet yaşayan üreticilerimiz oldu. Çiftçilerimizin ve Birliğimizin yıllardır dile getirdiği üretim planlamasıyla üretim yapılan her tarım alanının ve üretim yapan her çiftçinin kayıt altına alınması gerekliliği nihayet bu yıl çözüme kavuştu” ifadelerini kullandı.
“ÜRETİM PLANLANMASININ YASAL ALTYAPISI OLUŞTURULDU”
Tarım Kanununda yapılan değişiklikle üretim planlanmasının yasal altyapısının oluşturulduğunu söyleyen Bayraktar, “Tarım Kanununda yapılan değişiklikle üretim planlanmasının yasal altyapısı oluşturuldu. Fakat, yıllardır beklenen üretim planlamasının uygulanabilir olması için bu sistemin ceza değil, teşvik üzerine kurulması gerekiyor. Planlanan ürünün ekiminin tavsiye edilmesi ve bu ürünün ekilmesi durumunda ek destek verilmesi, ürünün değerinde pazarlanacağı ve çiftçinin vazgeçtiği ürüne eşdeğer gelir elde edeceğinin garanti edilmesi konuları ön plana çıkarılmalıdır. Bu yılın önemli bir diğer değişikliği ise Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) Yönetmeliğinde yapıldı. Yapılan değişiklik ile mülkiyet ve mirasçılık sorunları nedeniyle işlenemeyen veya işlense de ÇKS’ye kayıt olamayan arazilerin, ÇKS kaydının yapılarak tarımsal üretime kazandırılması ve tarım sigortası (TARSİM) yaptırılmasının önü açılmış oldu. Bu değişiklikle yaklaşık 3 milyon hektar tarım alanının kayıt altına alınması ve üretimde planlamanın daha sağlıklı yapılması öngörülüyor. Günümüzde artan nüfusun yeterli gıda ihtiyacı, gıda milliyetçiliğinin ön plana çıkması ve gıda güvenliğinin sağlanması için verilen mücadeleler dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de bu yıl daha önemli hale geldi. Ülkeler kendi vatandaşlarının gıdasını temin edebilmek için arka arkaya ihracat yasakları getirdi. Artık gıda güvenliğini sağlamak için üretmek ve üretimde sürekliliği sağlamak her ülkenin öncelikleri arasında oldu. 2023 yılında da artmaya devam eden girdi, lojistik, işçilik fiyatlarıyla oluşan yüksek üretim maliyetleri, ürünlerin tüketiciye ucuza ulaşmayacağını netleştirdi. Dünyada ve ülkemizde yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen bu yıl da çiftçi üretmeye devam etti”ifadelerini kullandı.
“TARIM SEKTÖRÜ, 2023 YILININ 3. ÇEYREĞİNDE YÜZDE 0,3 ORANINDA BÜYÜDÜ”
Tarım sektörünün geçen yılını değerlendiren Bayraktar, “Tarımın istihdamdaki payı azaldı, tarım sektörü 2023 yılında 5,1 milyon kişiye istihdam sağladı. Tarım sektörü, ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Üretime, istihdama ve dış ticaretimize hatırı sayılır bir katkı veriyor. 2022 yılının 3’üncü çeyreğinde yüzde 3,7 oranında büyüyen tarım sektörü, 2023 yılının aynı çeyreğinde yalnızca yüzde 0,3 oranında büyüdü. 2023’ün 3’üncü çeyreği sonunda tarım sektörünün Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya katkısı yüzde 5,5 oldu. 2023 yılında tarım sektörünün istihdamdaki payı azalsa da hala önemini koruyor. Üçüncü çeyrekler itibarıyla 2022 yılında yüzde 16,9 olan tarımın istihdamdaki payı 2023 yılında yüzde 16,1’e geriledi. Tarım sektörü 5,1 milyon kişiye istihdam sağladı. 2023 Aralık ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 64,77 olarak gerçekleşirken gıda enflasyonu yüzde 72,01 oldu. Tarım ürünlerinin üretici fiyatları ise 2023 Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 50,47 oranında arttı. 2023 yılının Ocak-Kasım dönemini kapsayan 11 aylık tarım ve gıda ürünleri ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,9 oranında artarak 26,8 milyar dolardan 27,8 milyar dolara yükseldi. Yine aynı dönemde tarım ve gıda ürünleri ithalatı ise yüzde 4,7 oranında artarak 21,2 milyar dolardan 22,2 milyar dolara yükseldi. 2022 yılının Ocak-Kasım döneminde 5,5 milyar dolar olan tarım ve gıda ürünleri dış ticaret fazlası 2023 yılının aynı döneminde yüzde 0,9 oranında artarak 5,6 milyar dolara yükseldi” şeklinde konuştu.
“GÜBRE DESTEĞİNDE ARTIŞ OLMADI”
Bayraktar sözlerini şöyle sürdürdü; “Mazot desteğinde yüzde 38,71’e varan oranda artış oldu. Prim desteklerinde 18 ürünün 8’inde artış oldu. En fazla buğday primi yüzde 900 artarak 10 kuruştan 1 liraya yükseldi. 2023 yılı bütçesinden tarımsal destekler için 63 milyar 379 milyon lira kaynak ayrıldı. 2023 üretim dönemi için ödenecek destekler miktarı 2024 yılı bütçesinde 91 milyar 554 milyon olarak planlandı. 2024 yılı bütçesinde tarımsal desteklere yüzde 44,4 artış yapılmış olsa da yaşanan ekonomik gelişmeler, girdi fiyatlarındaki artışlar ve enflasyon dikkate alındığında belirlenen rakam yeterli olmadı. Diğer yandan, destek bütçesinin Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın en az yüzde 1 oranında olması gerekirken, bu rakam Orta Vadeli Planda açıklanan GSYH tahminine göre, yüzde 0,25 düzeyinde kaldı. 2023 yılı için açıklanan destek kalemlerine baktığımızda; gübre desteğinde artış olmazken, mazot desteğinde ve (yem bitkileri dışında) tüm ürünlerde artış oldu. Arpa, buğday, çavdar, yulaf ve tritikale ürünlerinde mazot desteği 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 37,33 oranında artarak 103 liraya yükseldi. Diğer ürünlerdeki mazot desteği artış oranı yüzde 35,5 ile 38,71 arasında değişiyor. Havza bazlı fark ödemesinde buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, pamuk ve ayçiçeğinde artış yaşandı. 2023 yılında buğday primi yüzde 900 artarak 10 kuruştan 1 liraya yükseldi. Arpa, çavdar, yulaf, tritikalede primler yüzde 400 artışla 10 kuruştan 50 kuruşa, ayçiçeğinde yüzde 100 artışla 50 kuruştan 1 liraya, pamukta yüzde 45,4 artışla 1 lira 10 kuruştan 1 lira 60 kuruşa, kanolada ise yüzde 25 artışla 80 kuruştan 1 liraya yükseldi. Ayçiçeği prim desteği yaşanan kuraklık nedeniyle Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nde 1 liradan, 1 lira 50 kuruşa artırıldı. Yine 2023 yılında yağlık ayçiçeği su kısıtı olan bölgelerde sertifikalı tohum kullanımı destek kapsamına alındı. 2023 yılı prim desteklerinde 18 ürünün 8’inde artış oldu. Ancak bazı ürünlerde uzun yıllardır artırılmayan desteklerin bu yıl da değişmediğini görüyoruz. 15 yıldır çeltik primi 10 kuruş, 8 yıldır aspir primi 55 kuruş, soya primi 60 kuruş, zeytinyağı primi 80 kuruş, 7 yıldır dane mısır primi 3 kuruş, 5 yıldır dane zeytin primi 15 kuruş, fındıkta alan bazlı destek ise 10 yıldır dekara 170 lira olarak ödeniyor.” Burcu DEMİR