Barajlar %20’nin Altında: Balıkesir Susuzluğa Doğru Koşuyor

Türkiye, sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve yağışsız geçen ayların ardından kuraklığın pençesinde. Bu tablonun en çarpıcı örneklerinden biri ise Balıkesir’de yaşanıyor. BASKİ’nin verilerine göre barajlardaki doluluk oranı %20’lerin altına düşmüş durumda. Bu, şehrin musluklarından akan suyun hızla tükendiğinin ve eğer tedbir alınmazsa Balıkesir’in yalnızca 200 günlük içme suyunun kaldığının en somut göstergesi. İkizcetepeler ve […]

Melih Kadir EFE - Marmara Bölge Gazetesi

Türkiye, sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve yağışsız geçen ayların ardından kuraklığın pençesinde. Bu tablonun en çarpıcı örneklerinden biri ise Balıkesir’de yaşanıyor. BASKİ’nin verilerine göre barajlardaki doluluk oranı %20’lerin altına düşmüş durumda. Bu, şehrin musluklarından akan suyun hızla tükendiğinin ve eğer tedbir alınmazsa Balıkesir’in yalnızca 200 günlük içme suyunun kaldığının en somut göstergesi.

İkizcetepeler ve Gönen’den Gelen Alarm

Balıkesir’in can damarı konumundaki İkizcetepeler Barajı’nda doluluk oranı kritik seviyelerin altına indi. Gönen Barajı’nda da tablo farklı değil. Rakamlar, göz ardı edilemeyecek kadar net: Suyun ömrü hızla eriyor. Artan sıcaklık, buharlaşma kayıplarını artırıyor; kırsaldaki vahşi sulama, tüketimi yükseltiyor; şehirdeki nüfus yoğunluğu ve bilinçsiz kullanım ise tabloyu ağırlaştırıyor.

Bugün görmezden gelinen her damla, yarın karşımıza çok daha ağır bir fatura olarak dönecek.

Türkiye Genelinde Manzara Karanlık

Sadece Balıkesir değil; Türkiye’nin dört bir yanında barajlar alarm veriyor. Ülke genelinde doluluk oranı yaz ortasında %42 seviyelerine kadar geriledi. İstanbul’da bu oran %41 bandında seyrediyor. İzmir, Bursa, Ankara gibi büyük şehirler de benzer kaygıları taşıyor. Yani sorun yerel değil; ulusal bir kriz kapımızda.

İklim krizinin artık uzak bir senaryo değil, günbegün hayatımıza dokunan bir gerçeklik olduğunu rakamlar açıkça haykırıyor

Çözüm Bizim Avuçlarımızda

Bugün yapılacak tasarruf, yarın musluklarımızın akmaya devam etmesini sağlayacak. Birkaç basit ama etkili adım bile tabloyu değiştirebilir:

Bunlar bireysel önlemler ama toplumsal bilince dönüşmedikçe etkisi sınırlı kalacak. BASKİ’nin şeffaflıkla günlük doluluk verilerini paylaşması, belediyelerin kayıp-kaçak oranını düşürmek için seferberlik ilan etmesi ve tarımsal sulamada damla sulama sistemlerinin hızla yaygınlaştırılması gerekiyor.

Su Yoksa Hayat da Yok

Unutmayalım; su yalnızca bir içecek değil, yaşamın ta kendisi. Hastaneler, okullar, fabrikalar, tarlalar… Hepsi o barajlarda biriken damlalara bağlı. Eğer bu tabloyu görmezden gelirsek, “musluklardan suyun akmadığı” günleri çok uzaklarda aramamız gerekmez.

Balıkesir’in önünde yalnızca 200 günlük bir nefes var. Bu nefesi uzatmak, damlaları çoğaltmak bizim elimizde. Ya alışkanlıklarımızı değiştirip geleceğe su bırakacağız ya da susuzluğun pençesinde çaresiz kalacağız.

Su krizini yönetmek için elimizde hâlâ zaman var ama o zaman, musluktan akan su gibi hızla tükeniyor.

 

Exit mobile version