Aşkın ve Kumun Hikâyesi: Kleopatra Efsanesi
Koyun adını, Mısır Kraliçesi Kleopatra ve Roma İmparatoru Marcus Antonius’un efsanevi aşkından aldığı söyleniyor. Rivayete göre Antonius, Kleopatra’ya jest yapmak için bu koya Mısır’dan özel kumlar getirtiyor. Altın sarısı bu kumların büyüsü, koyun doğal güzelliğiyle birleşerek ziyaretçilere adeta tarih içinde bir yürüyüş sunuyor.
Aileler ve Kamp Tutkunları İçin Biçilmiş Kaftan
Kleopatra Koyu’nun sığ denizi, özellikle yüzme bilmeyenler ve çocuklu aileler için güvenli bir ortam sunuyor. Etrafı yemyeşil doğayla çevrili olan koy, aynı zamanda yürüyüş yapmak, piknik planlamak ya da sadece sessizliğin tadını çıkarmak isteyenlere hitap ediyor. Kampçılar için de oldukça elverişli olan koyda tesis bulunmaması, bölgenin doğallığını korumasını sağlıyor.
Ulaşım Kolay, Atmosfer Efsane
Balıkesir’den özel araçla yola çıkanlar için 2-2.5 saatlik rahat bir yolculukla ulaşılan Kleopatra Koyu, Alaçatı’dan Delikli Koy yönüne ilerleyip Özpamir Sitesi tabelasını takip ederek bulunabiliyor. Bölgede tesis bulunmadığı için ziyaretçilerin yiyecek, içecek ve temel ihtiyaçlarını yanlarında getirmeleri öneriliyor.
Şehirden Kaçışın En Doğal Yolu
Gürültüden uzak, huzur dolu bir gün geçirmek isteyen herkes için Kleopatra Koyu harika bir seçenek. Özellikle Balıkesir’den yola çıkanlar için hem yakınlığıyla hem de doğallığıyla dikkat çeken bu eşsiz koy, hafta sonu kaçamakları ya da yaz tatillerinin en güzel anlarına ev sahipliği yapmaya aday.
Şefiye YILDIRIM