Balıkesir ve Çanakkale yöresinin kadim tariflerinden biri olan Kaz Dağı Çorbası, hem lezzeti hem de şifa dolu içeriğiyle özellikle oruç sonrası tüketilmek üzere tercih ediliyor. Tarhana, bakliyat ve sebzelerin uyumlu birlikteliğiyle hazırlanan bu çorba, Ramazan’da sağlıklı ve dengeli bir iftar yapmak isteyenler için ideal bir seçenek sunuyor.
Kaz Dağı Çorbası, içinde yer alan nohut ve börülce sayesinde yüksek oranda protein ve lif içeriyor. Tarhanadan gelen doğal probiyotikler, bağırsak sağlığına destek sağlarken, çorbanın genel yapısı uzun süre tok kalmayı kolaylaştırıyor. Soğuk havalarda vücut direncini artırmasıyla da dikkat çeken bu çorba, bağışıklık sistemine katkı sağlıyor.
Lezzetini artıran bir diğer unsur ise tavuk eti. Hem protein hem de B6 vitamini, fosfor ve selenyum yönünden zengin olan tavuk eti, çorbanın hem doyuruculuğunu hem de besin değerini katlıyor. Domates ve biberle kazanılan C vitamini desteği ise çorbanın antioksidan gücünü yükseltiyor.
Tereyağında sotelenmiş sebzelerin tarhanayla birleşmesiyle karakteristik bir aromaya kavuşan Kaz Dağı Çorbası, özenle haşlanmış tavuk eti ve bakliyatların eklenmesiyle adeta bir ana yemek kadar doyurucu hale geliyor. Ekşimsi tadıyla damakta iz bırakan bu çorba, geleneksel tariflere sadık kalınarak hazırlanıyor.
Oruç sonrası mideyi yormayan, aksine rahatlatan bir yemek arayanlar için Kaz Dağı Çorbası oldukça ideal. Lifli yapısı sayesinde sindirimi kolaylaştırıyor, aynı zamanda enerji veren içeriğiyle iftar sofralarında güçlü bir başlangıç sağlıyor.
Balıkesir ve Çanakkale’nin ortak mutfak mirası olan Kaz Dağı Çorbası, sadece lezzetiyle değil, sunduğu vitamin ve minerallerle de Ramazan sofralarının vazgeçilmezlerinden biri olmaya devam ediyor.
Serpil ADAK