Türkiye Ziraatçılar Derneği Balıkesir İl Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Burak Uğur, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, kuraklığın sadece çiftçilerin değil, tüm toplumun ortak sorunu haline geldiğini vurguladı. “İklim değişikliği artık kapımızda değil, evimizin içinde yaşanıyor,” diyen Uğur, tarım arazilerinde çatlayan topraklar, susuz kalan hayvanlar ve giderek azalan ürün verimiyle bu krizin etkilerinin net şekilde görüldüğünü belirtti.

SANAYİ VE ŞEHİR YAŞAMI DA TEHDİT ALTINDA
Kuraklığın yalnızca tarımı değil, sanayi ve şehir yaşamını da doğrudan etkilediğine dikkat çeken Uğur, üretim tesislerinde su kıtlığı nedeniyle aksaklıklar yaşandığını, hane halkının ise musluklardan artık damla damla su alabildiğini ifade etti. Uğur, “Bu tabloyu görmezden gelmek, geleceğimizi susuzluğa ve yokluğa teslim etmektir,” diyerek tehlikenin boyutlarına işaret etti.

DAMLA SULAMA, GERİ DÖNÜŞÜM VE KAMU SPOTLARI ŞART
Su krizine karşı radikal tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Ziraat Yüksek Mühendisi Burak Uğur, tarımsal sulamada damla ve yağmurlama sistemlerinin zorunlu hale getirilmesini önerdi. Ayrıca sanayi tesislerinde gri su kullanımı ve su geri dönüşümünün artık bir teşvik değil, bir zorunluluk olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
Kentlerde su israfının önlenmesi için çeşitli sınırlamaların getirilmesi gerektiğini vurgulayan Uğur, toplumsal farkındalığın artırılması adına kamu spotları ve bilinçlendirme kampanyalarının hayata geçirilmesinin şart olduğunu ifade etti.

“GELECEĞİMİZİ SUSUZLUĞA TESLİM ETMEYELİM”
Sözlerine çarpıcı bir çağrıyla devam eden Uğur, “Eğer bu su krizini görmezden gelirsek, çok geçmeden ciddi bir gıda kriziyle de karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır. Tarım, sanayi ve hane halkı birlikte hareket etmeli. Su herkesin yaşam hakkıdır. İsrafı ise gelecek nesillere yapılacak en büyük ihanettir. Bugün önlem almazsak, yarın çocuklarımız susuz ve aç kalacak,” dedi.
Şefiye YILDIRIM

