Maden Adası’nda herhangi bir yerleşim yok. Elektrik, su veya tesis bulunmayan adada zaman geçirmek isteyenlerin, mutlaka yanlarına yiyecek ve içecek alması gerekiyor. Bu da adayı kampçılar, doğaseverler ve kendi dünyasına çekilmek isteyenler için vazgeçilmez bir rota haline getiriyor.
Adanın ismini, geçmişte burada yapılan maden çalışmalarından aldığı biliniyor. Ancak bugün burası sadece doğanın sesiyle varlığını sürdüren, sakinliğiyle insanı içine çeken bir yer. Çevresindeki berrak deniz ve bakir koylar, özellikle yaz aylarında tekne turlarıyla keşfedilmeyi bekliyor.
Gözlerden uzak kalmayı başarmış Maden Adası, Cunda’nın kalabalığından uzaklaşıp birkaç saatliğine de olsa doğayla baş başa kalmak isteyenler için adeta bir açık hava inziva noktası. Telefon çekmeyen yerleri bile olan adada zaman yavaşlıyor, doğanın sesi her şeyin önüne geçiyor.
Şefiye YILDIRIM