Balıkesir’de yaz sadece sıcak değil, artık tahammül sınırlarını da zorluyor. Özellikle son haftalarda 40 derecenin üstüne çıkan hava sıcaklıkları kentte hayatı oldukça zorlaştırırken, toplu taşımada yaşanan bir başka sorun vatandaşı adeta çileden çıkarıyor: Açılmayan klimalar.
Otobüslerde, minibüslerde ve özellikle de dolmuşlarda, bazı sürücülerin klimayı açmamakta ısrarcı olması artık basit bir rahatsızlıktan çıkıp ciddi bir halk sağlığı sorununa dönüşüyor. Sabah işe, akşam eve giden yüzlerce insan, camlar kapalı, klima kapalı, yolcu kapasitesi ise tıklım tıklım olan dolmuşlarda, deyim yerindeyse buhar odasında seyahat ediyor.
Bu kentte yaşayan herkesin ortak şikayeti aynı: “Bu sıcakta klimasız gidilmez!” Haklılar. Çünkü araç içindeki sıcaklık, dışarıdaki sıcağı bile aratır halde. Üstelik birçok araçta camlar da açılmıyor ya da sürücüler açılmasına izin vermiyor. Hal böyle olunca özellikle yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, çocuklar için yolculuk bir işkenceye dönüşüyor.
Peki neden klima açılmıyor? Sürücüler genellikle yakıt tasarrufu ya da aracın performansına zarar vermemek gibi gerekçeler öne sürüyor. Ancak şunu sormak gerekiyor: Bu gerekçeler, onlarca insanın sağlığından daha mı önemli?
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin ve ilgili kooperatiflerin bu konuda bir düzenleme yapması artık şart. Araç denetimleri artırılmalı, klima açmayan sürücülere cezai yaptırımlar uygulanmalı. Zira bu sadece konfor değil, sağlık meselesi. 42 derecede, havasız bir minibüste 30 dakika seyahat etmek, herhangi bir vatandaş için değil ama belki karar mercilerinde oturanlar için tahayyül bile edilemez bir durumdur.
Toplu taşıma hizmeti, kamu hizmetidir. Ve kamu hizmeti veren herkes, halkın sağlığını gözetmekle yükümlüdür. Bu kadar net.
Balıkesir’in sıcak yaz günlerinde halk serinlemek isterken, bir avuç sürücünün tasarruf bahanesiyle herkesi terletecek kararlar almasına artık bir “dur” denmelidir.
Unutmayalım, serin bir yolculuk lüks değil; her vatandaşın hakkıdır. Sağduyunun ve sorumluluğun galip geldiği, ferah yolculuklarda buluşmak dileğiyle…