Hukuk devletinin, adil, özgür ve demokratik bir toplumun temeli olduğunu söyleyen Bakan Tunç, “Devletimizin bu vasfı sayesinde milletimiz kendisini her daim güvende hisseder. Yargı haklıya hakkını verirken, haksıza da hak ettiği cezayı vererek hukuk düzenini korur. Böylece yargı sistemi, en ideal şekilde işler. Bu sistemde ceza en temel caydırıcı unsurdur. Cezanın amacı en kısa ifadesiyle adaletin yerini bulmasıdır. Ceza temelde suçun tekrarını önlemek adına verilir. Ceza kamu düzenini koruma düşüncesine, toplum huzur ve güveni adına ıslah edilmesine dayanır” dedi.
İnfaz sisteminin ve bu sistemin aksamadan işlemesi çok önemli olduğunu söyleyen Bakan Tunç, ceza infaz sisteminin amacının, yalnızca suçluların özgürlüğünü kısıtlamak değil; aynı zamanda suçluları yeniden topluma kazandırmak olduğunu aktardı. Tunç ayrıca, cezaevlerinin temel işlevinin bu amaca yönelik tedbirlerin alındığı yer olduğunu aktararak, “Bu tedbirler hem hükümlünün yeniden suç işlemesini engeller hem de hükümlünün yeniden sosyalleşmesini sağlar” ifadelerine yer verdi.
Cezaevlerinde yürütülen faaliyetler hakkında bilgi veren Bakan Tunç, ceza infaz sistemini, 21 yılda yapılan reformlarla uluslararası standartlara ve insan onuruna uygun bir yapıya kavuşturduklarını söyledi.
“392 cezaevini kapattık”
Fiziki şartları yetersiz olan 392 cezaevini kapattıklarını ifade eden Tunç, “Yerlerine insani ihtiyaçlara uygun, eğitim faaliyetlerinin yapılmasına da imkan sağlayan ceza infaz kurumları oluşturduk. Fiziki koşulların yanında insan kaynaklarında da önemli bir mesafe kat ettik. 2002 yılında 25 bin 407 olan İnfaz kurumlarında çalışan personel sayımızı, bugün yüzde 204‘lük artışla 77 bin 419’a çıkardık” dedi.
Ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutukluların eğitimleri için önemli çalışmaları hayata geçirdiklerini aktaran Bakan Tunç, “Bu kapsamda ceza infaz kurumlarının teşvik ve desteği ile 60 bin hükümlü ve tutuklu öğrenimlerine yeniden başlamış, 2 bin 505 kişi okuma-yazma öğrenmiştir” ifadelerine yer verdi.
“Sınavlara 179 bin 35 katılım oldu”
Bakan Yılmaz Tunç, Adalet Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki iş birliği protokolüyle ceza infaz kurumu yerleşkelerinde oluşturulan 38 adalet mesleki eğitim merkezinde 588 hükümlü ve tutuklunun mesleki eğitim aldığı bilgisini paylaştı. Lise çağında olan hükümlü ve tutukluların öğrenimlerinin sekteye uğramaması için 5 adalet çok programlı anadolu lisesi açıldığını belirten Tunç, ÖSYM, Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversiteler tarafından düzenlenen sınavlara 2023’te hükümlü ve tutuklulardan 179 bin 35 katılım olduğunu ifade etti.
Hükümlülerin meslek sahibi olmaları için yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Tunç, sözlerine şöyle son verdi: “Ceza ve infaz kurumlarındaki 364 iş yurdu müdürlüğündeki bin 700’den fazla atölye ve tesiste, 200’den fazla ayrı işkolunda 30 bin 548 hükümlü ve tutuklu mesleki işbaşı eğitimi faaliyetlerine katıldı. Ceza infaz kurumlarında okuma yazma, sosyal ve kültürel kurslar, din eğitimi ve mesleki eğitim alanında kurslar düzenleniyor. Sadece bu yıl 8 bin 452 kurs açıldı, bu kurslara 102 bin 380 hükümlü katıldı. Ceza infaz kurumlarımızda annesinin isteği ile yanında kalan 0-6 yaş grubu çocukların tüm ihtiyaçları devlet tarafından karşılanıyor. Bu çocuklara 29 anaokulu ve 69 oyun alanında hizmet sunuluyor. Bunun yanı Adalet Bakanlığı olarak hükümlü ve tutuklulara psiko-sosyal destek de sağlıyoruz. Bu kapsamda 2023’ün 9 aylık dönemde 607 bin 467 hükümlü ve tutuklu bireysel görüşmelere, 22 bin 292 hükümlü ve tutuklu grup çalışmalarına dahil edildi. Ayrıca 27 bin 495 hükümlü ve tutuklu ailesiyle aile görüşmeleri gerçekleştirilirken, 18 bin 582 personelimize psiko-sosyal destek sağlandı. Sadece bu yıl 463 psikolog ceza infaz kurumlarımızda göreve başladı.”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise programdaki konuşmasında halk kütüphanelerinin yaşam boyu öğrenme ve kültürel gelişimdeki önemini dikkati çekti. Bu kurumların bilgiye ulaşma sürecinin demokratik ve eşitlikçi merkezleri olduğu değerlendirmesinde bulunan Ersoy, Bakanlık olarak halk kütüphanelerini bu anlayışla yönettiklerini ve tematik çeşitlendirmelerle sayılarını artırdıklarını belirtti. Kütüphanelerin işlevleri gereği kamu kurum kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler, STK’ler ve özel sektörle iş birliğine yatkın kurumlar olduğunu ifade eden Ersoy, Adalet Bakanlığıyla hükümlü ve tutuklular için bir strateji geliştirdiklerini söyledi.
“Amacımız cezası biten birisine hayatında yeni bir sayfa açması için gerekli desteklerin sağlanmasıdır” diyen Ersoy, bu noktada Adalet Bakanlığı İş Kurumlarının hükümlüler için önemini anlatarak konuşmasını sonlandırdı.
Programın ardından Adalet Bakanı Tunç ile Turizm Bakanı Ersoy, 8 ildeki kütüphane açılışlarını video konferans yöntemiyle takip etti. Bakanlar, sonrasında açılışı yapılan kütüphaneyi dolaştı. Ömer Faruk ALA