Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Babam ve Oğlum: Bir Kuşağın Hikâyesi, Ege’den Türkiye’ye Yankılanan Bir Film

Türk sinemasında iz bırakan yapımlardan biri olan Babam ve Oğlum, gösterime girdiği 2005 yılından bu yana hafızalardaki yerini koruyor. Çağan Irmak imzasını taşıyan film, izleyicileri yalnızca duygu dolu bir yolculuğa çıkarmakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye’nin yakın tarihine de derin bir bakış sundu.

Türk sinemasında iz bırakan yapımlardan biri olan Babam ve Oğlum,

Ege’nin Sıcaklığından Darbenin Soğuk Günlerine
Film, Ege’nin huzur veren atmosferinde başlıyor. Ancak bu huzur, genç bir adamın, Sadık’ın, hayalleri uğruna çıktığı yolculukla bozuluyor. Gazetecilik eğitimi için Ege’deki çiftlikten ayrılan Sadık, babası Hüseyin’in (Çetin Tekindor) beklentilerini geride bırakır. Zira Hüseyin, oğlunun çiftlik işlerini devralmasını istemektedir. Üniversite yıllarında siyasete aktif bir şekilde dahil olan Sadık, bu yüzden babası tarafından evlatlıktan reddedilir.
12 Eylül’ün Gölgesinde Bir Aile Hikâyesi
Türkiye’nin kaderini değiştiren 12 Eylül 1980 Darbesi sabahında Sadık’ın hayatı bir kez daha sarsılır. Doğuma yetişmeye çalışan eşi, sancılarla kıvranırken hastaneye ulaşamazlar. O sabah yaşanan trajedi, Deniz’in dünyaya gözlerini açtığı ama annesinin hayata veda ettiği andır. Siyasi olaylara karıştığı gerekçesiyle tutuklanan ve işkence gören Sadık, hapisten çıktığında sağlığını kaybetmiş, hayatında yeni bir mücadele başlamıştır.
Ölümcül hastalığı ilerleyen Sadık, küçük oğlu Deniz’i büyütmek için kendi imkânlarının yetersiz olduğunu anlayarak son bir umutla Ege’deki çiftliğe döner. Yıllardır küs olduğu babasının yanına…

1611487 - Marmara Bölge Gazetesi
Deniz’in Masum Dünyası ve Yeni Başlangıçlar
Çizgi roman tutkunu Deniz için bu yeni hayat, bir yandan kayıplarla dolu olsa da bir yandan da keşiflerle doludur. Yanaşmalar, küskün teyze (Şerif Sezer), telsizle iletişim kuran modern babaanne (Hümeyra), bileziklerle dolaşan renkli gelin Hanife (Binnur Kaya) ve saf yürekli amca (Yetkin Dikinciler), Deniz’in hayatında yeni kapılar aralar.
Sadık ve Hüseyin’in yıllar sonra yaşadıkları yüzleşme, yalnızca kişisel bir hesaplaşmanın değil, aynı zamanda bir kuşağın yarım kalmış hikâyesinin de temsilidir.
Üç Şehir, Bir Hikâye
Film, güçlü hikâyesi kadar çekim yapılan mekanlarla da dikkat çekiyor. İzmir Seferihisar, Balıkesir Ayvalık ve İstanbul’da gerçekleştirilen çekimler, filmin atmosferine derinlik katıyor. Türkiye genelinde 3,5 milyon izleyiciyi sinema salonlarına çeken yapım, gerek anlatımı gerekse sinematografisiyle Türk sinemasında özel bir yere sahip.

icerik - Marmara Bölge Gazetesi
HABER MERKEZİ