Balıkesir’de yaşanan bir ölüm, sadece bir genç kızın hayatının sönmesi değil, aynı zamanda sessiz çığlıkların, duyulmayan yardım çağrılarının, görünmeyen yüklerin de hikayesidir. 29 Ekim gecesi KYK kız yurdunda üçüncü kattan düşerek hayatını kaybeden Azra Dorak, geride cevapsız sorular ve derin bir acı bıraktı.
Bir Üniversite Şehrinin Kalbinde Sessizlik
Balıkesir, her yıl binlerce gence yuva olan bir şehir. Üniversite, yurt, kampüs, kafeler… Dışarıdan bakıldığında umut dolu bir gençlik tablosu. Ancak o geceden sonra bu şehirde sessizlik var. Çünkü bir öğrenci, bir genç kadın, belki bir kız kardeşimiz ya da dostumuz artık yok. KYK yurdunda yaşanan bu trajedi, hepimize bir kez daha “gençlerin güvenliği, psikolojik desteği, yalnızlıkları” üzerine düşünmeyi zorunlu kılıyor.
Soruşturma Devam Ediyor, Ama Cevaplar Nerede?
Olayla ilgili adli ve idari soruşturma sürüyor. Henüz intihar mı, kaza mı, yoksa başka bir ihtimal mi olduğu netleşmedi. Ancak şu kesin: Azra’nın ölümü sadece bir dosya konusu değil, gençlik politikalarının, yurt sisteminin, ruh sağlığı desteğinin de sorgulanması gereken bir olay.
Bir öğrencinin kişisel eşyalarının yurt mescidinde bulunması, olayın daha da karmaşık hale geldiğini gösteriyor. Bu, bir trajediden çok daha fazlası; gençlerin iç dünyasında yaşanan görünmez savaşların dışa vurumu olabilir.
Üniversite ve Arkadaşları Yasta
Balıkesir Üniversitesi öğrencileri, sosyal medyada Azra için paylaşımlarda bulunuyor. Her paylaşım, bir sitem, bir sessiz isyan gibi. Üniversite yönetimi başsağlığı mesajı yayımladı; ancak gençler, “Yalnızdık, bizi kimse duymadı” demeye devam ediyor.
Bu olayın ardından KYK yurdunda kalan birçok öğrenci, psikolojik destek talebinde bulundu. Çünkü Azra’nın ardından kalan tek şey, derin bir korku ve belirsizlik oldu.
Bir Toplum Olarak Nerede Duruyoruz?
Bu olay sadece bir öğrencinin değil, hepimizin sorumluluğunda. Gençlerin ruhsal sorunları, ekonomik sıkıntıları, yurtlardaki yaşam koşulları uzun zamandır konuşuluyor ama kimse duymuyor. Her trajedi, bir uyarı niteliğinde; ama biz ne zaman gerçekten ders çıkaracağız?
Azra’nın hikayesi, belki de bir dönüm noktası olmalı. Çünkü hiçbir genç, yalnızlıkla, umutsuzlukla, çaresizlikle baş başa bırakılmamalı.
Azra İçin Sessiz Bir Saygı
Azra Dorak’ın adı, Balıkesir’de artık bir anıdan fazlası. Onun hikayesi, binlerce öğrencinin içsel çığlığına tercüman. Belki de bundan sonra atılacak her adımda, alınacak her kararda, bir genç kızın sessiz gidişi hatırlanmalı. Çünkü Azra’nın gidişi, sadece bir kayıp değil; aynı zamanda bize düşen bir sorumluluk.