Avrupa Birliği’nin savunma sanayii alanındaki yeni iş birlikleri tartışmalara yol açtı. Türkiye’nin Avrupa Savunma Sanayi Programı’na (SAFE) katılımı, özellikle Yunanistan’da tepkilere neden oldu. Yunan medyasında yer alan yorumlar, Atina hükümetinin diplomatik reflekslerde geç kalması nedeniyle Türkiye’nin önlenemez bir yükseliş yakaladığı yönünde. Kamuoyunda ise “Yalnızlaşıyoruz, halkımızın vergileri Türk savunma sanayisine akacak” endişesi büyüyor.
Yunanistan’ın Teklifleri AB’de Karşılık Bulmadı
Yunanistan’ın, Türkiye’nin AB savunma iş birliklerine katılımını engelleme yönündeki çabaları sonuçsuz kaldı. Almanya, İtalya, Hollanda, İskandinav ve Baltık ülkeleri, Yunanistan’ın önerilerine açıkça karşı çıktı. Atina yönetiminin sunduğu alternatif tekliflerin büyük bölümü Avrupa Birliği nezdinde reddedildi.
Yunan Medyasından Sert Eleştiri: “Tehlikeyi Önleyemedik”
Yunan gazeteci Alexandros Tarkas imzasıyla yayınlanan bir yazıda, Atina hükümetinin SAFE programına Türkiye’nin katılımı karşısında verdiği tepkiler “zayıf ve gecikmiş” olarak nitelendirildi. Yazıda, Türkiye’nin bu alandaki yükselişinin hem askeri hem ekonomik hem de teknolojik açıdan ciddi sonuçlar doğuracağına dikkat çekildi.
Diplomaside Geç Kaldılar
Haberde, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın ancak geç bir diplomatik girişim başlattığı vurgulandı. Atina, AB başkentlerindeki büyükelçilikler aracılığıyla bazı adımlar atmaya çalışsa da bu çabaların merkezden yeterli siyasi destek görmediği belirtildi. Başbakan Miçotakis ve Dışişleri Bakanı Yerapetritis’in bu konuda ön alıcı bir rol üstlenmemesi, girişimlerin etkisini azalttı.
AB Zirvesinde Türkiye İçin “Kademeli İşbirliği” İfadesi Yetersiz Kaldı
Mart 2025’te yayımlanan SAFE taslak metniyle birlikte Yunanistan, 17-18 Nisan 2024’teki AB Zirvesi’nde Türkiye ile iş birliğinin “kademeli, orantılı ve geri çevrilebilir” olması yönünde bir madde ekletmişti. Ancak bu hükümden sonra hiçbir somut adım atılmadı. Miçotakis hükümetinin, AB Konseyi düzeyinde veya güçlü üyelerle ikili temaslarda aktif girişimde bulunmaması, Türkiye karşıtı pozisyonun zayıf kalmasına neden oldu.
Almanya: Bu Bizim Kırmızı Çizgimiz
Almanya Başbakanı Merz’in, Miçotakis’e “Türkiye’nin dışlanması bizim kırmızı çizgimizdir” dediği ifade edilirken; İtalya, Hollanda, İskandinav ve Baltık ülkelerinin de benzer bir tavır sergilediği belirtildi. Yunanistan’ın bu diplomatik yalnızlığı, Türkiye’nin savunma sanayii alanında Avrupa’dan kaynak almasının önünü açtı.
27 Mayıs Zirvesi Bekleniyor
Şimdi gözler 27 Mayıs’ta toplanacak olan AB Genel İşler Konseyi’ne çevrildi. Atina, kararların oybirliğiyle alınmasını zorunlu kılan AB Anlaşması’nın 212. maddesine referans verilmesini sağlamaya çalışıyor. Ancak uzmanlar, bu girişimin de Türkiye’nin SAFE’ye katılımını engellemeye yetmeyeceğini belirtiyor. Zira AB içindeki siyasi denge Türkiye lehine şekilleniyor.
İngiltere Diplomaside Kazandı, Yunanistan Gecikti
Zirvede yer alan İngiltere Başbakanı Keir Starmer ise savunma sanayii dahil birçok alanda avantajlı bir pozisyon elde etti. Analistlere göre İngiltere, diplomatik refleksleri sayesinde kazanan tarafta yer alırken, Yunanistan’ın geç kalmış hamleleri, Türkiye’nin önünü açan faktörlerden biri oldu.
“Yalnızlaştık” Eleştirileri Hükümeti Zorluyor
X (eski adıyla Twitter) platformunda “Hermes” kullanıcı adlı hesaptan aktarılan analizde, Yunan medyasının bu gelişmeleri “jeopolitik bir başarı” olarak Türkiye lehine değerlendirdiği ifade edildi. Yazının sonunda ise Mitsotakis hükümeti, etkisiz kalmakla ve Avrupa Birliği içinde giderek yalnızlaşmakla suçlandı.
Haber Merkezi