Öğretmenler günü! Anneler günü! Babalar günü! Hemşireler günü! Engelliler günü! İşçiler günü! Say sayabildiğin kadar. ​Oldu olacak bacanaklar, teyzeler, halalar,

​Tarih bilgimin siz okuyucularımdan daha fazla olduğunu iddia edemem. Sizler gibi okul yıllarında gördüğüm kadarının üzerine daha sonraki yaşantımda da

Her yeri yamalı bu hayatın. İnsanları eskimiş. Ruhları başka âlemde, kendileri hayatlarından bezmiş. Yemek, içmek derdinden gözleri görmez olmuş. Tüm

Eğitimin anne, baba ve okullarda bittiği bir devirdeyiz. En güzel eğitimi televizyonlar veriyor artık. Adam öldürmenin çeşitli versiyonlarını haberlerimizde izliyoruz.

​Yine ben ve yine satırlar arasında kaybolup gidecek projelerime bir ekleme daha. ​Şehrimizin en eski yapıtlarından biri Paşa Cami’imiz asırlık

Çevremize dikkatlice bakmasak bile, herkesin durumundan şikâyetçi olduğunu görüyoruz. Kimi aldığı paradan memnun değil, kimi çalıştığı işten. Kimi yediği yemekten,

15 yaşındaydım mezara adım attığımda, kendimden bir buçuk yaş küçük kardeşimi koymuştum merteklerin altına. Kürek, kürek toprak attık sonra üstüne.

Güneşli olsa da, yağmur yağsa da, güzel güne günaydın. Toprak üzerinde kendine yol çizmiş karıncalar size de günaydın. Günaydın mis

Sındırgı Haber- Dursunbey Balat- Balıkesir Haberci- Balıkesir Demokrat ve Marmara Bölge Gazetelerinde 21 yıldır köşe yazılarım yayımlanmakta. Bu güne kadar

Uzakları yakın eden de insan, yakını uzak den de. Dilinin ucundakini çıkaramadığın gibi, burnunun ucundakini görmediğin gibi. Mutluluğu kendi gönlünde

Varsa, yoksa hayatımız acılar, sorunlar, kederlerle dolu. Yolda giderken on kişi çevirsen, en az yarıdan çoğu bir şeyler anlatacaktır yaşam

Sabah saat 08,30 evimden iş yerime doğru gidiyorum. Yolun ortasında iki araç kaza yapmış, ölen kalan yok. Arabalarda biraz hasar

    Şimdi düşünelim Selçuklu veya Osmanlı’nın kurulduğu dönemleri. Halkımızın çoğu hayvancılıkla ve tarımla ilgilenmekte. Sanayi ve şehirleşme oldukça az

  Sabah erkenden eline telefonu alıp gece gelen bildirimlere bakmasını biliyorsun. Kankanın gönderdiği mesajlara hemen cevap verebiliyorsun. Ve bütün mesajlara

           Aslına bakarsanız Tarih öğretmeni değilim, bunu okurlarım bilmekte. Dilim döndüğünce size kendi görüşlerimden oluşan bu yazımı

Mesela soba başında çayımızı yudumlamışız, Muhabbet etmişiz ordan, burdan Şekersizdi çaylar, sonradan anladım Farkına bile varamadık, Hangi film oynuyor, kaçıncı

  Bir kitap okudum geçenlerde, eski zamanlarda insanlar okumak için kitap bulamazlarmış. Türk zekâsının ne kadar üstün olduğunu gösteren örneği

Aslında anlamam resim çizmekten. Elime verseler bir boya kutusu çizebileceğim bir dağ, yanına bir ev en fazla birde ağaç çizerim.

Yapabilir misin? Gelebilir misin? Kalkabilir misin? Getirebilir misin? Koyabilir misin? Verebilir misin? Kapatabilir misin? Açabilir misin? Kaldırabilir misin? Çekebilir misin?

  Hayatınız boyunca en sert cümleleri kime sarf ettiniz? Kesinlikle anne, baba, kardeş, eş ve çocuklarınıza değil mi? Sizi en

            Asık suratlı insanlar görüyorum şimdilerde, otobüs duraklarında, Pazar tezgâhlarında, banka kuyruklarında. Velhasıl her köşe başı asık suratlarla dolu.            

  Noel sözcüğü, köken olarak Latince Natalis (doğum) kelimesinden gelmektedir. Türkçe’ye Fransızca Noël (Noel sezonu) sözcüğünden geçmiştir. Noel kelimesi o

  Huyunu suyunu bildiğin, her şeyini kendine göre hazırladığın arabanı değiştir gitsin. Yenisine sağlık. Yeni evler yapılmış öte mahallede, eski

Hayat… Kimi zaman martının kanadında, Kimi zaman balıkçının ağında. Kimi zaman, yeni ıslanmış toprak kokusunda. Kimi zaman yeni çiçek açmış