Balıkesir, Marmara ve Ege Denizi’ne kıyısı olan, Türkiye’nin kültürel zenginliği ve tarihi mirasıyla ön plana çıkan bir şehir. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Balıkesir, bugün de zengin kültürel dokusunu koruyup ve geliştiriyor. Antik kentlerin yer aldığı şehirde tarih öncesi dönemde yaşanılanlara da ışık tutuluyor.
DASKYLEION KAZISI 1952’DE BAŞLADI
Daskyleıon antik kenti: Bandırma’nın 30 km. güneyinde herkes tarafından bilinen kuş cennetine çok yakın Ergili Köyünün 2 km. doğusunda Kuş gölünün güney-doğu ucunda yer alıyor. M.Ö. 7.y.y.da Daskylos adıyla bilinen ünlü Lydia Kralı’nın Sardis’ten hanedan kavgaları nedeniyle buraya gelmesiyle kent Daskyleion adını almıştır. Daskyleion’da doğan oğlu Gyges daha sonra Lydia’ya geri çağrılıyor. Gyges Lydia’ya kral olduktan sonra şehre Daskyleion deniliyor. Çünkü Daskyleion Daskylos’un yeri anlamındadır. Bu ismi M.Ö.650 yıllarında almıştır. Daskyleion’da Troya gibi erken dönem yerleşimlerinin olduğu kenttir. Bazı antik yazarlara göre M.Ö.12. yüzyılda Aoellerden bir grup Daskyleion’a gelip yerleşmişler, Ancak kenti daha önceki dönemlere (Kalkolitik döneme) götürecek buluntular yüzey araştırmalarında ele geçti. Bölgede ilk araştırmayı 1952 yılında Kurt Bittel yapmıştır. Antik metinlerin verdiği coğrafi bilgileri’de değerlendirerek Daskyleion’un bugünkü adı olan Hisartepeyi belirlemiştir. Daha sonra 1954 yılında Prof. Dr. Ekrem Akurgal kazıya başladı. 1960 yılına kadar devam eden kazı, 1988 yılında Prof. Dr. Tomris Bakır tarafından yeniden başlatıldı. Yine kazılar sonucu ortaya çıkartılan Daskylos saray temelinin ele geçtiği seviye ile uyumlu özel bir teknikle inşa edilmiş ve temelin altında yer alan atık su kanalı; 2700 yıl önce burada yaşayan insanların bilinçli olarak çevrelerine ve doğaya olan duyarlılıklarını göstermektedir. Düzgün işlenmiş plaka ile yan duvarları, tabanı ve üstü kapatıldı. Diğerleriyle birlikte Bandırma Arkeoloji Müzesinde sergileniyor.
ANTANDROS, TROYA SAVAŞI ÖNCESİNE DAYANIYOR
Antandros antik kenti: Antandros Antik Kenti, Edremit’in Altınoluk Mahallesi’ne 2 km. uzaklıkta yer alan önemli bir Troas kenti. Mysia ile Troas arasında uzanan yolu kontrol eden stratejik bir konumda yer alan Antandros’un kuruluşu, bazı antik yazarlara göre Troia Savaşı’nın öncesine kadar uzanmaktadır. 2000 yılında yüzey araştırmasıyla başlanan akademik kazı çalışmaları 15. yılına girmiştir. Prof. Dr. Gürcan Polat öncülüğünde 15 yıldır devam eden kazılarda, iki ana sektör olan Yamaç Ev ve Nekropolis kazıları sürekli olarak devam etmiş; kentin uzun yüzyıllara genişleyen geçmişini daha iyi kavrayabilmek adına birçok farklı alanda çalışılmıştır. Adramytteion (Burhaniye-Ören) – Assos (Behramkale) yolu üzerinde askeri bakımdan stratejik bir konuma sahip olan kentin, M.Ö. 10.yy’da kurulduğu düşünülmekle birlikte, çok yakınında bulunan Assos’un M.Ö.2.bin yıllarına kadar inen tarihinden Antandros’un da bu tarihlerde iskan görmüş olması mümkün görülüyor.
KYZIKOS’TA TAPINAKLAR ÖNE ÇIKIYOR
Kyzıkos antik kenti: Kyzikos, Kapıdağ eteklerinde Bandırma- Erdek karayolunun geçtiği yerde kurulmuştur. Yöre tarihi, Kurt Bittel tarafından yapılan araştırmalar sonucunda Neolitik (M.Ö. 6. bin) ve Kalkolitik (M.Ö. 5. bin) döneme kadar iniyor. Mysia’daki Olympos (Uludağ) yamaçlarında yerleşmiş olan, daha sonra Aisepos Ovası’na inen veya Thessalia’ dan bu yöreye (Aisepos / Gönen- Kocaçay ile Rindkos /Mustafa Kemal Paşa-Atranos Çayı arasına) yerleşmiş olan Dolionlar, Kyzikos’ da yaşayan en eski kavimdir. Bu nedenle bu bölge aynı zamanda Dolionia veya Dolionis diye adlandırılır. Yunan mitolojisinde Gürcistan (Kolkhis)’da var olan altın postu almak için, Yunanistan’dan yola çıkan Argonautlar yolda Dolionia (Kyzikos)’ya uğrarlar. Kral Kyzikos Argonlar’ı iyi karşılar. Onları yedirir, içirir ve yanlarına bol kumanya vererek uğurlar. Yola çıkan Argonautlar o gece fırtınaya yakalanırlar ve karaya çıkarlar. Gece karanlığında tekrar Dolonia topraklarına çıktıklarını fark etmeyen Argonautlar, Kral Kyzikos’u ve yanındakileri düşman zannederek çarpışırlar. Ancak bu çarpışmada Kral Kyzikos ölür ve Kyzikos’un ölümüyle şehir Kyzikos adını alır. M.Ö. 364 yılında bağımsızlığını kazanmış olan Kyzikos M.Ö. 334 yılında Büyük İskender’in Persler’i yenmesiyle Makedonyalılar’ın egemenliğine geçmiştir. Kyzikos Kenti’nde ise şimdiye kadar tespit edilmiş dört tane tapınak vardır. Bunlardan en büyüğü ve en önemlisi Hadrian Tapınağı olarak biliniyor.
PERSLER TARAFINDAN KURULAN KENT “ADRAMYTTEION”
Adramytteıon antik kenti: Adramytteion Antik Kenti bugünkü Burhaniye İlçesi’nin 2 km kadar batısında bulunan Karataş Mevkii’nde, Ören Tepe’yi de içine alan geniş bir alanda Pelasglar tarafından kurulduğu biliniyor. Strabon’a göre kenti yeniden imar eden Lydia prensi Adramis buraya Atina’dan kovulan Delos Adası sakinlerini yerleştirmiştir. Daha sonraları ise Aiolis ve Lesbos’ tan gelenler ile Adramytteion sakinleri arasında mücadeleler olduğu söyleniyor. M.Ö. 546 yılında Lidya krallığının Perslere yenilmesi sonucunda kent Daskyleion satraplağına bağlanmıştır. Batı Anadolu İsyanı’ndan (M.Ö. 499-494) sonra sakinleri öldürülen ve yıkılan kent harap duruma gelmiştir. Antik Mysia bölgesinin en önemli şehirlerinden biri olan kent, kendi adına sikke basabilme yetkisine sahipti. Kent adına basılmış birçok sikke günümüze kadar ulaşmıştır.
MERMERLERİ İLE ÜNLÜ KENT
Prokonnessos antik kenti: Marmara Adası’nın kuzeyinde Saraylar köyü sınırları içinde kalan mermerleri ile ünlü bir ilçe. Mermer ocaklarında yarı işli hale getirilen lahitler, steller, postamentler, sütun ve sütun başlıkları vb. malzemeler özellikle Roma ve Bizans dönemlerinde buradan gemilerle İtalya ve İstanbul’a gönderilmekte idi. Günümüzde de antik mermer ocakları işletilmeye devam ediliyor. Haber Merkezi