Türkiye’nin hava kuvvetlerini modernize etme çabaları kapsamında gündeme gelen Eurofighter Typhoon savaş uçağı alımı, Berlin yönetiminin belirsiz tutumu nedeniyle hâlâ netlik kazanamadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olumlu mesajlarına rağmen Almanya’dan gelen çelişkili açıklamalar, sürecin hala gri bölgede ilerlediğini ortaya koyuyor.
Bir süredir Türkiye ile Almanya arasında sessiz diplomasi yürütülüyor. Bu kapsamda taraflar görüşmeleri kamuoyu önüne taşımamayı tercih ederken, Alman hükümet sözcüsünün son basın toplantısında verdiği kaçamak cevaplar dikkat çekti. Sözcü, uçak satışına ilişkin haberleri “not ettiklerini” ancak “prensip gereği bilgi veremeyeceklerini” belirterek topu taca attı.

Türkiye tarafında ise iyimserlik hâkim. Erdoğan, İngiltere ve Almanya ile sürdürülen görüşmelerin olumlu ilerlediğini ve Türkiye’nin iyi niyetinin muhatapları tarafından karşılık bulduğunu ifade etti. Ancak Alman makamlarının resmi açıklamalardan kaçınması, bu iyimser havayı gölgelemeye başladı.
Eurofighter satışı konusu yalnızca Türkiye için değil, NATO’nun bütünlüğü açısından da önem taşıyor. Türk Hava Kuvvetleri’nin modernizasyonu, sadece Türkiye’nin savunma kapasitesini değil, NATO’nun doğu kanadındaki caydırıcılığını da doğrudan etkileyecek. Uzmanlar, Avrupa üretimi savaş uçaklarının Türkiye’ye satışının, Batı ile Türkiye arasında güvenlik ve savunma alanındaki bağları güçlendireceğini savunuyor.
Geçtiğimiz yıl, dönemin Almanya Başbakanı Scholz tarafından başlatılan olumlu yaklaşım, yeni Başbakan Friedrich Merz döneminde de temkinli de olsa sürdürülüyor. Merz, Türkiye’yi NATO’nun ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerini ve iş birliğini geliştirmeye kararlı olduklarını vurgulasa da, uçak satışına dair kamuoyunu tatmin edecek netlikte bir açıklama hâlâ gelmiş değil.

Berlin’in bu tutumu, Türkiye’de “örtülü ambargo” tartışmalarını da yeniden gündeme taşıdı. Almanya’nın savunma ihracatına ilişkin karar süreçlerinin gizlilik ilkesi çerçevesinde yürütülmesi, kamuoyunun bilgiye ulaşmasını da zorlaştırıyor. Eurofighter satışı gibi büyük kalemlerde kararlar, genellikle Federal Güvenlik Konseyi tarafından alınıyor ve toplantı içerikleri devlet sırrı kapsamında değerlendiriliyor.
Ancak tüm bu perde arkası gelişmelere rağmen, süreç Türkiye için kritik önem taşıyor. Eurofighter’ların tedariki, sadece hava gücünün artırılması anlamına gelmeyecek; aynı zamanda Türk pilotların Avrupa’da eğitim alması, Avrupa savunma sistemlerine entegrasyon ve stratejik iş birliğinin derinleşmesi anlamına gelecek.
Ankara olumlu bir tablo çizerken Berlin’in sessizliği ve kaçamak açıklamaları sabır sınırlarını zorluyor. Türkiye artık laf değil, net adım bekliyor. Eurofighter dosyasında yaşanan bu gelgitli süreç, Avrupa-Türkiye savunma ilişkilerinde bir dönüm noktası olmaya aday.
Haber Merkezi

