Alkışlarla Gelen, İhanetle Giden Kerem Aktürkoğlu

Kerem Aktürkoğlu’nun Fenerbahçe’ye transferi, Galatasaraylıların kalbinde derin bir yara açtı. Uzun yıllar formamızı terletmiş, şampiyonluklarda pay sahibi olmuş bir futbolcunun ezeli rakibe gitmesi elbette sadece bir transfer değil; bir vicdan muhasebesi konusu oldu. Kerem’in ilk sözleri “Türkiye’nin en şerefli kulübüne geldim” cümlesi oldu. Belki niyeti polemik yaratmak değildi ama bu söz, yıllardır emek verdiği, milyonların […]

SERKAN TATOGLU - Marmara Bölge Gazetesi

Kerem Aktürkoğlu’nun Fenerbahçe’ye transferi, Galatasaraylıların kalbinde derin bir yara açtı. Uzun yıllar formamızı terletmiş, şampiyonluklarda pay sahibi olmuş bir futbolcunun ezeli rakibe gitmesi elbette sadece bir transfer değil; bir vicdan muhasebesi konusu oldu.

Kerem’in ilk sözleri “Türkiye’nin en şerefli kulübüne geldim” cümlesi oldu. Belki niyeti polemik yaratmak değildi ama bu söz, yıllardır emek verdiği, milyonların gönlünde taht kurmuş Galatasaray’a karşı ister istemez bir gölge düşürdü. Çünkü Galatasaray, yalnızca bir kulüp değil; tarihiyle, gelenekleriyle, kupalarıyla “şerefli mağlubiyetler”iyle bile efsaneleşmiş bir camia.

Kerem, “Ben sözleşmeli olduğum her kulüp için %100’ümü verdim” diyerek profesyonelliğini vurguluyor. Haklı olabilir. Ancak futbol sadece profesyonellikten ibaret değildir. Taraftar için forma, kutsal bir değerdir. Galatasaray taraftarı, Kerem’i bağrına basarken ondan sadece koşmasını değil, kalbinin de bizimle atmasını bekledi. Ezeli rakibe imza atarken en azından bu hassasiyetin gözetilmesini isterdik.

Fenerbahçe camiasına verdiği “şampiyonluk sözü” futbolun doğası gereği gerçekçi değil. Çünkü şampiyonluk, sözle değil, terle, emekle, karakterle kazanılır. Galatasaray formasıyla elde ettiği başarıların arkasında sadece bireysel çaba değil; büyük bir takım ruhu, inanç ve Galatasaray kültürü vardı. Fenerbahçe’de bunu bulup bulamayacağı büyük bir soru işareti.

Galatasaray’dan ayrılırken yazdığı mektupta “Hep seveceğim, sizi gururlandırmak için her şeyimi vereceğim” diyen Kerem’in, birkaç ay sonra rakip takımın formasında “en şerefli kulüp” sözleriyle karşımıza çıkması bir çelişki olarak hafızalarda kalacak. Bu yüzden Galatasaraylı taraftarın kırgınlığı doğal.

Kerem Aktürkoğlu artık rakibimizin oyuncusu. Ona duyduğumuz sevgi yerini hayal kırıklığına bıraktı. Elbette futbol hayatı devam edecek, başarılar da başarısızlıklar da olacak. Ama unutulmamalı ki, futbol sadece sahada oynanmaz; hafızalarda da yaşar. Galatasaray taraftarı için Kerem’in adı artık bir “veda”dan çok bir “ihanet” olarak hatırlanacak.

 

Exit mobile version