1879 yılında Almanya’da dünyaya gelen Albert Einstein uzay, zaman, enerji ve kütle konularındaki çığır açıcı çalışmalarıyla modern fiziğin temellerini atan isimlerin başında geliyor. 1921 yılında Nobel Ödülü kazanan bu büyük dâhi, sadece başarılı bir bilim insanı değil. Modern zamanların en ikonik ve hayranlık duyulan kişilerinden biri. Öyle ki günümüzde dünya çapında bir sinema yıldızı veya başarılı bir sporcu kadar meşhur! Yine de Albert Einstein’ın yaşamı, pek az kişi tarafından bilinen önemli detaylarla dolu.
İlk makalesini 16 yaşındayken yazdı. Einstein hakkındaki “aslında başarısız bir öğrenciydi” söylentisini duymuşsunuzdur. Ancak bu söylenti tam olarak gerçeği yansıtmıyor. Einstein, eğitim hayatının ilk yıllarında özellikle Latince, geometri ve matematik konularında son derece başarılıydı. Yine de bazı sınavlardan başarısız olduğu ve okul hayatının ilk dönemlerinin pek de parlak geçmediği doğru. Ancak Einstein, gençlik yıllarında da görkemli bir dâhiydi! Öyle ki ilk bilimsel makalesini yalnızca 16 yaşındayken kaleme almıştı. Oppenheimer ile arkadaştı.
Atom bombasının babası olarak da anılan Amerikalı fizikçi Robert Oppenheimer, Christopher Nolan tarafından yönetilen ve sinema dünyasında büyük ses getiren Oppenheimer filmi sebebiyle son günlerde hayli popüler. Elbette Oppenheimer ve Einstein arasındaki arkadaşlık da öyle! Evet, fizik dünyasının bu iki önemli ismi, iki iyi arkadaştı. Üstelik Oppenheimer, 1966 yılında Einstein ile olan arkadaşlığı ve atom bombasının geliştirilme sürecine dair dikkat çeken açıklamalara imza atmıştı.
1939 yılında Einstein, ABD Başkanı Franklin Roosevelt’e, Nazilerin atom bombası geliştirebileceklerini ve ABD’nin bu konuda önlem alması gerektiğini dile getiren bir mektup göndermişti. Bu sebeple yıllar boyunca Einstein’ın atom bombasının ardındaki itici güç olduğu iddia edildi. Ancak Manhattan Projesi’nin başındaki isim olan Oppenheimer, ilgili mektubun ABD’nin atom bombası geliştirilme sürecinde çok az etkisi olduğunu açıklamıştı.
Marilyn Monroe ile ilişkisi olduğuna dair yaygın bir söylenti var. Ancak ikilinin ilişki yaşadığına dair kesin bir kanıt yok. Yine de Monroe’nun yakın çevresindeki bazı kişiler, ikilinin bir dönem birlikte olduğunu iddia ediyordu. I. Dünya Savaşı sırasında ülkesi Almanya’yı protesto etmişti. Fizik, Einstein’ın ilgi duyduğu tek alan değildi. Modern zamanların en önemli dâhisi, politika ve siyasetle de yakından ilgileniyor, yaşadığı dünyadaki toplumsal olaylara karşı kayıtsız kalmıyordu. Bununla birlikte Einstein’ın politik düşüncelerinin merkezinde savaş karşıtlığı yer alıyordu. Öyle ki I. Dünya Savaşı yıllarında ülkesi Almanya’yı açıkça eleştirmekten çekinmemiş ve vatandaşlarını zorunlu askerliği reddetmeye davet etmişti. FBI tarafından takip edildi.
Einstein’ın siyasetle olan yakın ilişkisi ve savaş karşıtlığı, FBI’ın bu ünlü bilim insanını sol düşüncelerle ilişkilendirmesine sebep olmuştu. Bu nedenle FBI, 1930’lu yıllarda Einstein hakkında bilgi toplamaya ve başarılı fizikçiyi yakından izlemeye başladı. İsrail devlet başkanı olması yönündeki teklifi reddetti.
İsrail’in ilk başkanı Chaim Weizmann 1950’lerin başında hayatını kaybetti. Bu gelişme üzerine dünyanın en saygın bilim insanlarından biri olan Einstein’a İsrail’in yeni devlet başkanı olması teklif edildi. Ancak Albert Einstein bu teklifi “deneyimden ve gerekli doğal yetenekten” yoksun olduğunu söyleyerek reddetti. Çığır açan teorileri ilk etapta kabul görmedi.
En çok keyif aldığı hobilerinin başında yelkencilik geliyordu. Bilimsel çalışmalarına ara verdiği dönemlerde yelkenlisine atlayarak denize açılmaktan büyük bir keyif alıyordu. İsimleri, tarihleri ve telefon numaralarını hatırlamakta zorlanıyordu.