Son yıllarda Türkiye’nin farklı şehirlerinde hızla yayılmaya başlayan Çin Yağmur Ağacı (Ailanthus altissima), doğa üzerinde bıraktığı etkilerle dikkat çekiyor. Genellikle yol kenarlarında, boş arazilerde ve park çevrelerinde rastlanan bu ağaç, hızla büyümesi ve dayanıklılığı nedeniyle zamanla birçok alanda kontrolsüz şekilde çoğalıyor.
Toprağı Baskılıyor, Diğer Türleri Geriye İtiyor
Bu ağacın en dikkat çekici yönlerinden biri, kökleri aracılığıyla toprağa salgıladığı maddelerle çevresindeki bitki türlerinin gelişimini engellemesi. Aynı zamanda, kesildikten sonra bile köklerinden yeniden filizlenerek yayılmasını sürdürüyor. Bu özelliği, onu oldukça inatçı ve yayılmacı bir tür haline getiriyor.
Kötü Koku ve Alerjik Etkiler
Yaz aylarında çiçek açan Çin Yağmur Ağacı, etrafa keskin ve hoş olmayan bir koku yayıyor. Ayrıca bazı kişilerde alerjik belirtilere neden olabiliyor. Polen yoğunluğunun arttığı dönemlerde solunum yolu rahatsızlıkları yaşayan bireyler bu durumdan daha fazla etkilenebiliyor.
Türkiye’nin Pek Çok Şehrinde Gözleniyor
Çin Yağmur Ağacı yalnızca Balıkesir’de değil, Türkiye genelinde hızla yayılıyor. Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde özellikle yol kenarları, terk edilmiş alanlar, boş araziler ve park çevrelerinde bu türe sıkça rastlanıyor. İstanbul, İzmir, Balıkesir, Bursa, Antalya, Adana ve Ankara gibi şehirlerde kendiliğinden yetişen bu ağaç, bulunduğu bölgedeki bitki örtüsünü zamanla baskı altına alabiliyor.
Geniş coğrafi yayılımı nedeniyle çevresel etkileri sadece yerel değil, bölgesel ölçekte de hissediliyor. Bu nedenle Çin Yağmur Ağacı’nın yayılma biçimi ve etkileri dikkatle takip ediliyor.
Balıkesir’de Yayılıyor, Endişe Büyüyor
Türkiye genelinde olduğu gibi Balıkesir’de de bu ağaca rastlamak her geçen gün daha kolay hale geliyor. Özellikle Kazdağları çevresi, şehir parkları ve boş arazilerde bu türün kendiliğinden çıktığı görülüyor. Zengin bitki örtüsüne sahip olan Balıkesir’de bu ağacın hızla yayılması, yerli türlerin geleceği açısından kaygı yaratıyor.
Görüntüsüne Kanmayın
Bazı çevrelerde hızlı büyümesi ve yeşil görünümü nedeniyle tercih edilen bu tür, göründüğü kadar masum değil. Toprak yapısını ve doğal dengeyi değiştirmesi nedeniyle şehir peyzajında kullanılmaması gerektiği sıkça dile getiriliyor. Görselliğine aldanarak dikimi yapılan bu ağaç, zamanla çevresindeki doğal yaşamı baskı altına alabiliyor.
Ne Yapılmalı?
Bu ağacın yayılımının önüne geçmek için bireylerin bilinçli hareket etmesi büyük önem taşıyor. Bahçelere dikilmemesi, görüldüğü yerlerin ilgili kurumlara bildirilmesi ve toprağa yayılmasını engelleyecek önlemlerin alınması gerekiyor. Aksi takdirde, zamanla daha büyük alanları kaplayarak doğal türleri tehdit eder hale gelmesi kaçınılmaz olabilir.
Şefiye YILDIRIM