Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de, özellikle eski binalarda yaşayan milyonlarca kişi can güvenliğinden endişe duyuyor. Bu korku, İstanbul, Adana ve benzeri riskli şehirlerde kentsel dönüşüm başvurularında ciddi artışa neden oldu. Ancak uzmanlar sürecin hâlâ olması gerektiği hızda ilerlemediğini vurguluyor.
Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhitleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, Türkiye genelinde yaklaşık 10 milyon konutun yıkılma riski taşıdığını belirtti. “Bu yapılar birer ölüm tuzağı. Yerel yönetimler ve merkezi idare ellerinden geleni yapıyor. Artık vatandaşların da bu dönüşüm sürecine aktif katılım göstermesi gerekiyor” diyen Karslıoğlu, gecikmenin felaketlere yol açabileceği konusunda uyarıyor.
TÜİK ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre, Türkiye genelinde 40 milyona yakın konut bulunurken, bunların 10 milyonu riskli durumda. Sadece İstanbul’da 1,5 milyon, Adana’da ise 400 bin dairenin acil dönüşüme ihtiyacı olduğu belirtiliyor. Ülkede bugüne kadar 3 milyon 300 bin konut depreme dayanıklı hale getirildi, ancak bu yeterli değil.
Karslıoğlu, vatandaşların kentsel dönüşümde hâlâ metrekare hesabı yaptığını, bu anlayışın süreci tıkadığını dile getirerek, “Küçük ama sağlam bir ev, büyük ama çürük bir binadan her zaman daha değerlidir” dedi. Özellikle Adana’daki yapı stoğunun yarısı 40 yaşın üzerinde ve dönüşüm ihtiyacı her geçen gün daha da aciliyet kazanıyor.
Seçim döneminde verilen kentsel dönüşüm vaatlerinin artık somut adımlara dönüşmesi gerektiğini vurgulayan Karslıoğlu, “Mühendislik ekipleri sahaya inmeli, vatandaşlar dönüşüm sürecine dahil olmalı. Bakanlığa yapılacak başvurularla süreç hızlandırılabilir” diye konuştu.
HABER MERKEZİ