1 Mayıs İşçi Bayramı her sene olduğu gibi tekrardan Balıkesir’de coşku ile kutlandı. Bayram kapsamında düzenlenen yürüyüşte, işçi ve emekçilerin talepleri ve sorunlarına dikkat çekildi. Çeşitli sendika, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, işçiler, Balıkesir’in siyasi yüzleri ve vatandaşlar Çarşamba Pazarı’ndan Kuvai Milliye Meydanı’na kadar ellerinde pankartlar ile sloglanlar eşliğinde yürüdüler.
Yürüyüş esnasında konuşan ve emeklilere dikkat çeken Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın “Yıllardır 1 Mayıs bizim için çok önemli. İnsanın, emekçinin hatta emekli emekçinin de günü. Onun için Ben 1 Mayıs’ta bütün emekçinin, işçinin hakkını aldığı huzurla mutlulukla yaşadığı bir Türkiye hayali ile yaşıyoruz. Ve bunun içinde mücadele ediyoruz. Tüm emekçi kardeşlerimizin, emekli emekçilerimizin de gününü kutluyorum” dedi.
1 Mayıs’ın tarihi bir gün olduğunu belirten Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli “Bugün bütün dünyada umudun yeşerdiği bir gün. Tarihi anlamlarla dolu bir gündür. Alanlarda emekçiler haklarını talep edip duyurmaya çalışırlar. O yüzden bir bayram havasında kutlanır. Tüm emekçilerin bayramlarını kutluyorum” şeklinde konuştu.
“MİLYONLARCA EMEKÇİ AÇLIK SINIRININ ALTINDA”
1 Mayıs’ın işçi sınıfı ve emekçilerin uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olduğunu dile getiren Kristal-İş Başkanı Tangüder Tatar “Kapitalist sömürü düzeni içinde üreten işçi sınıfı her gün daha fazla yoksullaşırken, sömürgeciler servetlerine servet katmaya devam ediyor. Bu yıl 1 Mayıs’ı ağırlaşmış iş ve yaşam koşulları içinde kutluyoruz. Milyonlarca emekçi açlık sınırının altında, milyonlarcası da yoksulluk sınırının yarısı kadar ücretlerle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Emekliler açlık sınırının yarısı kadar bir ücretle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Milyonlarca işsiz kendi kaderine terkedilmiş durumda. Ülke tarihinin en ağır ekonomik ve siyasal krizin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Yüksek zamnlar, Enflasyon kader değildir. Yoksulluk sermaye yanlısı politikaların kaçınılmaz sonucudur. Sorumlusu da kapitalizm ve iktidardır. Bölgemiz ve dünyada halkların varlıklarına el koymak için bölgesel savaşlara dönüşen emperyalistlerin kar hırsının faturasını yoksul emekçiler çekiyor. Milyonlarca insan savaşlar, yoksulluk ve açlık nedeni ile göç yollarında. Türkiye bölge jandarması haline getirilmeye çalışıyor İsrail’in on binlerce Filistinli‘nin ölümüne yol açtığı katliamı karşısında sadece timsah gözyaşları döken ancak alttan alta Siyonist İsrail’e çelik, yakıt ve yiyecek taşıyan gemilerle ticaretin sömürülmesine izin veren AKP iktidarı halkı da markalı içeceklere boykot etmeye sevk ederek. Bu ikiyüzlü bir politikadır” ifadelerini kullandı.
“EMEKÇİLERİ EKMEĞE MUHTAÇ HALE GETİRİLDİ”
Eğitim-İş adına konuşan Serap Müjdeci Gökgün ““Toplumsal sınıflar arasındaki uçurumun derinleştiği temel hak ve özgürlüklerin kullanılamaz hale getirildiği ekonomik ve demokratik kazanımların tırpalandığı uygulamaları yaşıyoruz uygulanan ekonomik politikalar emekçileri ekmeğe muhtaç hale getirdi. Aşçılık sınırı 24 bin 425 yoksulluk sınırı 65 bin 901 TL’ye dayandı Türk Lirası sürekli değer kaybına uğruyor, yüksek enflasyonun ateşi inmiyor. Açıklanan ekonomik büyüme rakamları kimseye yanıltmasın çünkü tek yanlı bir büyüme bu. Emekçi sınıflar daha da yoksullaşırken fabrikatörler ve finans tekelleri kar rekorları kırıyor. Halkın cebinden hortumladığı her kuruşu büyük sermayeye aktaran siyasi iktidar emeklilere ve emekçilere gelince “kasada para yok” “sabredin” “enflasyon gerilince size sıra gelecek” “ne verirsek verelim zaten eriyor” demeye devam ediyor. Hakları daraltan, örgütlenme hakkını zorlaştıran, kıdem tazminatına göz koyan grev ve TİS ve kamu personel rejimi yasalarında patronların yararına değişiklik yapmakta olan iktidar alın terinin karşılığını isteyen yasal haklarını kullanmak isteyen emekçilere polis ve asker şiddeti uygulamaktan çekinmiyor” dedi.
PATRONLAR KARLARINA KAR KATIYOR
Eğitim Sen Şube Başkanı Gürbüz Şahin emeklilerin ücretlerinin sürekli değer kaybettiğini dile getirerek “Ekonomik veriler işçilerin gideren yoksullaştığını, patronların ise karlarına kar kattıklarını söylüyor. Tekeller karını 10’a katlarken 1’ini dahi işçilere bölüşmekten kaçıyor. Ayrıca yüksek enflasyon karşısında işçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin ücretleri yerinde saymıyor, sürekli değer kaybediyor. Sermaye ve iktidarı yağma, kar ve rant düzenini rahatlıkla sürdürebilmek için sürekli yeni saldırı politikaları hazırlıyor. 2024 Bütçesi Orta Vadeli Program (OVP) ve 12. Kalkınma Planında işçi sınıfı ve emekçiler için yine yoksulluk, yine işsizlik ve ağır sömürü var” ifadelerine yer verdi.
Ömer Faruk ALA